BUHARKENT
BUHARKENT
Doğudan batıya Menderes sular Kıvrıla kıvrıla akar Buharkent Az uzak kalırsam gönüm arzular Hasretin gönlümü yakar Buharkent Kuzeyden güneye zeytin dalları Mandalin, portakal turunç yolları Caddeye uzanır ağaç kolları Yeşile can gibi bakar Buharkent Sepetler işlenir örgüler zincir İçine özenle döşenir incir Bir yılda üç mahsül topraklar mucir Boş komaz tarlayı eker Buharkent Sırtını verdiğin Çubukdağ’ını Kanal yollarının solu sağını Bağ bahçe ederek zeytin yağını Altın gibi sarı sıkar Buharkent Pamuk, incir, üzüm, çiğit ve buğday Ektiği diktiği bitermi say say Bahçeli kahvede içer iken çay Ciğere nefesi çeker Buharkent Bir buhar fışkırır yerin altından Yurda güç üretir yüksek voltundan Faydası çok onun inan altından Termalden enerji çıkar Buharkent Üç eylül gününde Çolak İbrahim Çelikten sineye attı bir lehim Düşmana bir daha etmedi sehim Yunanı yurdundan söker Buharkent Dilenci’yim sanma ben ellerdenim Emine torunu Naballer’denim Hak yolunda salih amellerdenim Vatanımdır sıla kokar Buharkent Adem Çoban (Dilenci) |