UŞAK'TATahtadandı merdiveni Kerpiçtendi dedemin evi. Ramazanda bahşiş verirdim , Dedemin kucağından davulcuya . Uşak sokakları dar olsa da , Genişti sofalarımız . Kayrak döşeli bahçesi, Bahçe içindeydi tulumbamız . En çok oynadığımız savaş oyunuydu . Tahtadandı tüfeklerimiz . Tozdan dı bombamız , Hiç ölmüyordu arkadaşımız . Bazen mızıkçılar çıkar ortaya , Bir daha alınmayacak oyuna . Kızlar da oğlan gibiydi , Oynardık yanyana . Köşe başında ki çeşmeden Susuzluğumuzu giderirdik . Eksik olmayan çakımız cebimizde , Bir de bozuk paramız . Yazın satılan karcıya , Takılırdık delikanlığımızla . Amca karın güzel mi,kızmazdı. Güzel olmasaydı alırmıydım hiç ,derdi . Az mı filim seyretmedik , Beton Mehmetin sinemasında . Kuyu suyunda yüzerdik , Dıpparanın havuzunda . İstasyon caddesinin sonunda , Gelirdik tren garına . Gidenleri yolcu ederdik , Gözü yaşlı olurdu hep anaların... |
O güzel şehri seninle birlikte gezip dolaşmak da ayrı bir güzellikti.
Evet aynen anlattığın gibiydi. Yer yer zamanın acımasızlığı Uşakta da kendisini gösterse de eski tamamen kaybolmamıştı yine de.
Allah nasip ederse ilk fırsatta yine geleceğim kar kış dinlemeyeceğim bu sefer.
Selam ve sevgilerimle.