YAŞARIM YALNIZLIĞIMDA SENİkaranlık ve sisli bir İstanbul gecesi evlerin ışıkları sönerken bir bir kiminden yükselir kahkaha sesi duvarlar ses geçirir umurun da değil kimsenin kararlı adımlarla yürür sokakta bir adam yüzünde ki hatlar çok belirgin durur ve sigarasından bir nefes çeker yoktur elinde belki de gideceği adresi aramaktan bitap düşmüş kesilmiştir dizlerinin bağı bir köşe başında durur nefeslenir elleriyle göğsünü sımsıkı tutar belli ki cebinde sakladığı bir şeyler var kimsenin görmesini istemediği parmaklarının ucuyla çıkarır cebinden üst üste yığılmış bir kaç mektup ve bir de solgun resim ellerinin titremesi bir sara nöbeti gibi sigarasını dudaklarına götürememesinden belli sigarayı öyle bir çekiyordu ki sanırsın içi bir yangın yeri içinde ki acı sanki yüzüne vurmuş gözlerinin altında ki mor halkalar belirgin yaşı genç olmasına rağmen yaşadıkları boynunu bükmüş omuzlarını eğmiş belki de yediği darbelerin haddi hesabı yok sigarasından son kez bir daha çekti içinde ki isyanları haykırırcasına karanlık sokak da sisler arasında kayboldu beklemek beyhude ne kendi kaldı sokak da ne de ayak izleri yolcu yolunda gerek içinde ki yangınlar diner belki ... Refik 02.08.2014 İstanbul |