Yok mu bir dua gönderen?
Önceleri dünyadaydın, şimdi nerdesin?
Yoldan geçerken seni görenler ne desin? Bu toprağın altında ne yersin ne içersin? Baksana şimdi daracık olan bir yerdesin. Bir zamanlar geniş bir evde otururdun, Her yiyeceği,içeceği hemen bulurdun. Bu dünyada iken nice hayaller kurdun. Şimdi daracık görünüyor yeni yurdun… Ses soluk çıkmaz, mezarda yatanlardan. Dileğin,isteğin nedir yaşayan kullardan? Fatiha’yı eksik etme burada yatanlardan. Dua ederek bizleri kurtarın dar dünyadan. Kabristan sadece bayramlarda doluyor, Ziyaretçiler güzel manevi havayı soluyor. İnsanlar her an ölümün eşiğinde oluyor. Zannetme ki ölüm ile hayat son buluyor. Gerçek yaşam, ahret aleminde başlıyor. Dünya hayatında, şeytan kulları taşlıyor. Bu dünyanın çok az sıcağı bizleri haşlıyor. Kullar iki dünyanın da saadeti için yaşıyor. Yattığın yer dar olsa da, ağaçların altında. Ses yapan kimseler yok senin üst katında. Topraktaki çiçekler bulunur senin yatında. Sadece sana aittir,yerin dar- derin olsa da. Ne güzel mermerlerle çevrili senin etrafın, Güneşin doğuşuna batışına bakar iki tarafın. Kara toprakla ve renkli çiçeklerle dolu rafın. Değişik yaşlarda vefat edenlerle dolu safın. Elbet, bütün kullar geçer yapılan yollardan. Burada yatanların hepsi dua ister kullardan. Günahına af ister mezarına eğilen dallardan. Burada yatanları mahrum etme dualardan. Zaman gelir dünyanın parlayan ışığı kararır. Senin de son durağın bir gün buraya varır. Yok mu bizlere bir dua eden diye yalvarır? Ne olur bir dua! Ne olur bir dua! Diye bağırır. Hasan Kaya Eğitimci-Şair-Yazar |