Eylül'ün On AltısıŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Stephen King’in The Green Mile romanının esintisiyle
Sokaktan gelmişim, Sokağı eve getirmişim. Kahvedeki dedikoduları, Dükkanın sıkıntılarını, Manavın açgözlülüğünü, Marketin kapanmasını, Teoman’ın aşkını, Sevda’nın ona bakmamasını, Hepsini toparlayıp, Aklımın koltuğuna alıp Eve getirmişim. Eve sen de gelmişsin, Benden önce gelmişsin, Eve çiçek getirmişsin, Beni de utandırmışsın. Çay demlemişsin, Yanına pastane tuzluları, Balkonda iki sandalye Tekrar açık havadaymışız Evden dışarı adım atmadan. Sen bana anlatıyorsun Sevda’nın kimi sevdiğini, Teoman’ın güvenilmezliği Marketin niye kahraman bakkala yenilip, Kahvenin nasıl asılsız hikaye yaydığını. Sonra... Sonra infaz memuru geliyor Alıp götürüyor beni hücremden. Yürüyorum iki memurun ortasında, Yürüyorum ellerim kelepçeli İnfaz odasına doğru, Aklımda hayatımın en güzel günü. |
Teşekkürlerimle.