Bu gece şehrin sokaklarını dolaştım
Yaşadığım şehrin, virane sokaklarında dolaştım bu gece
Ölüm kokan parklar gördüm, Mehtaba karşı. Güllerin ağladığını, çiçeklerin solmaya başladığını gördüm Parklarda Banklarda, Ya da, Ağaçların gölgesindeki yeşil çimenlerin üzerinde. Şaşırdım acıdım, Ve dona kaldım, gök yüzündeki mehtaptan utandım. Ve ben, kendi insanlığımdan utandım. Şehrin viranelerinde, dolaştıkça bu gece. Gençliği esir alan parkları Sarhoşların ayyaşların yaslandığı ağaçları Ağaçların, Olanlara ağladıklarını, şahit olduklarını gördüm Ölümün yavaş, yavaş koktuğu yerleri, Ve viraneleri gördüm Mehtabın altında, gezdikçe bu gece. Ölüm kokuyordu viraneler. Sessiz şehrin, sessiz yollarının her köşe başlarında Parklarında. Ve sonra loş ışıklı ıssız sokak aralarında!! Korkuyu gördüm, düşündüm Ve sonra. Ağlamaya hazır anaların hıçkırıklarını ağıtlarını hisseder gibi oldum Adım, adım şehrin sokaklarını bu gece dolaştıkça. Sonra çürümüşlüğü gördüm Issız izbe yerlerde En çok’ da, yavaş, yavaş ölümlerin kol gezdiği yerleri gördüm Şehrin kuytu yerlerinde dolaştıkça Ayyaşa, sarhoşa yatak olmuş kuytuları çimenleri ezik parkları gördüm Ve çoğu yeri kırılmış yazılarla dolu bankları gördüm Şehir, şehir olmaktan çıkmış Parklar dersen park olmaktan çıkmış Soluk ışıklar altında, Utanç yerleri olmuş, yerleri gördüm bu gece. Şehri dolaştıkça. . 25 Temmuz 2014-07-25 Ahmet Yüksel Şanlı er Antalya |