Gönül sızısı, can acısı, nasıldır umut sancısıAnlatmalıyım bilmeyene sual eden yüreğe Can acısını, gönül sızısını ve umut sancısını Ruhun, kalbin, uzvun, hissiyat dağlandığını Çile ve de cefanın ve sabrın hicran çığlığını İnsanın başına her ne gelirse iyi düşünmeli Yaratan o Rabbin zulmetmeyeceğini bilmeli Nesiller boyu zulme, taşkınlığa sukut niçindi Hep kurtarıcı beklendi akıl ve irade ötelendi İnsanlık adına her dram ne acı bir hakikattir Bir kulun ruhu, kalbi nasıl etkilenmeyecektir Umut gün yüzüne haset, bitap mı gidecektir Hazan ve zemheri kalbimde ziyadeleşecektir Gönül sızısını gözyaşları dindirmez ve bitmez Sineye nakşeden izler zalim içinde fark etmez Zulmü alkışlayan her kimse ahiri hiç çekilmez Mizan hiç kimsenin kimseye hakkını geçirmez Evet, O’nun kuluyuz ve fakat ne kadar yakınız Hakkıyla tefekkür etmekten, niçin yakınmayız Bilincin sermayesi bilgidir, fakat ona bakmayız Kolay ve basit olanadır o yakınlığımız sormayız Hafız olsunlar diye çocukları yatılıya göndeririz Ne çektiğini düşünmeyiz, hafız olması emelimiz Hocalara takdir ve şükranlarımızla, ikram ederiz Hocanın ruhi ve zihni sorunu var mı hiç bilmeyiz Niye beşer olarak tekâmül etmektir asıl derdimiz Bu derdi, nasıl teşhis eder ve tedavisini önceleriz Kâinatta her zerre bir hesap içindedir öğrenmeyiz Ahirimiz için artık zamanlarda düşünmeyi yeğleriz Yanlış ve kusurlarımızda kendimizi edep etmeyiz Ne derler için şekilden şekle bilmem niçin gireriz Kasten yalan söyler ve amelleri öylesine ifa ederiz İman ettiğimiz ve kulu olduğumuz Rabbi, severiz Bizler bu hal üzere samimiyetten çok uzaklaştıkça Cennet hesabı yaparak haktan kolaycılığa kaçtıkça Hesap eden akıl, irade sahibi olmayı başarmadıkça Aklımızı ve irademizi başkalarına kayıtız bıraktıkça İflah olmayız, Hakkın rızasına da asla nail olamayız… Mustafa Cilasun |