AYAKLAR YÜZLER GİBİ MASKELENEMEZ
Babamla ilgili hatıralarım
Çok azdır sayıca, hem de çok puslu İkinci sınıfındaydım ilkokulun Sanatçı isimleri verilmiyordu daha Atatürk İlkokulu’ydu bu yüzden Adı okulumuzun… Kimsenin duyamayacağı bir tıkırtıyla Bir anne çocuğunu okşuyor gibi sanki Kapısı çalındı sınıfımızın Babam, kimseyi rahatsız etmek istemeyen Ürkek, tedirgin bir adamdı çünki Öğretmenim zor duymuştu bu sesi Giriniz dedi en nazik edasıyla Az sonra içeri köylü adımlarıyla Babam girdi. Eskimiş kasketini bir elinde tutarak, Belli değil ne zamandır kapıda beklediği Kusura kalma hocam, oğluma dışarıda İzin verin giydireyim şu çizmeleri. Soğuktu, Dikmen Dağı’nda kar vardı Ayağımda baharlık bir ayakkabı Rüzgar yalayarak taş duvarları İnsanın ayaklarında konaklardı. Ayağından tanırım ben insanı Çehresinden, kılığından insan tam bilinemez Doğrudur tespiti Faruk Nafiz’in Doğrudur dağda gezen ayakların düz caddede incindiği Ayakkabılar sık sık değiştirilse de Ayaklar, yüzler gibi maskelenemez.. İsmail GÜÇTAŞ 10/07/2014 |