KEREM VE ASLI
KEREM VE ASLI
Dün gece bir kabusa uyandım, Ellerim, yüzüm, terliydi her yerim Perdeyi araladım, Havada koyu bir sis vardı Yıldızlar vardı gokyüzünde, Baktım baktım baktım… Ne güzel parlıyorlardı yanip sönerek Seni kaybetme korkusu yerlesti içime Düşünmek bile kahrediyor insanı Beynimde nağme inliyordu, “Ben gidiyorum!” dedi hayalin “Nereye!” diye sordu içimdeki ses ince parmaklarınla bir yerleri gösteriyordun, ufukta, gökyüzünde, yıldızların arasında bir yer gösteriyordu parmakların. Sen gidiyordun ve ben bir kabusa uyanıyordum. Gökyüzünde parlayan yıldızlar vardı; Küçükken annem ve babam anlatırdı; Gökyüzünde iki yıldız varmış, Gösterdi annem birini “Bu yıldız Aslı,” Babam; “Bu yıldızın adı da Kerem” dedi “Bu yıldızlar niye böyle uzak” derdim. Annem ve babam; “ Onlar kavuşamayan iki sevdalı Biri Aslı biri Kerem Senede bir defa buluşur sevgililer Onların kavuştuğunu gören çok az insan vardır Hasrettirler hep birbirlerine… ” Bilmem kaç gece sabahladım, Hasretin bitmesi ümidiyle Göremedim her defasında Yüreğimdeki dilekle… Tahir Küçükerol |