kırk ikindi yağmurları yağardı eskiden
her gün her gün ne biçim
ya okula gider olurduk ya okul çıkışı
yakalanırdık ceketsiz şemsiyesiz
ıslanırdık o biçim
Nisan mıydı o vakitler Eylül mü ne
çok mu oldu o kadar
nasıl da unutuvermişiz

bu yıl geç kaldılar
ya da erken mi geldiler ne
Mayıs oldu Haziran oldu
yaz bile yarı oldu
her gün her gün
kırk ikindiler gibi yağdılar
ama sırtımızda yelek vardı başımızda fes
doya doya ıslanamadık
nasıl da yaşlanıvermişiz

geç miydi erken mi derken
anlayamadık gidiverdiler birden
şaşkın bulutlar kırksız yağmurlar
Mayıslar Haziranlar
peşinden çatıverdi sıcaklar
yakında otlar kuruyup gazal olacak
çiçekler sararıp solacak
mavisi güzel de şu göğün
yeşillik yok olacak

sonra yaz da sıcak da son bulacak
güz çat kapı yapacak
sonra rotası şaşmış rüzgarlar
savrulup uçuşan yapraklar
gözü yaşlı bulutlar
sonrası kış
bil ki sevmiyorum artık seni
kuş göçüren sonbahar

Tevfik Tekmen Temmuz/2014/Lüleburgaz