İş dediğin iş gibi olmalı / yoksa şeytan girer işin içine / çıkamazsın işin içinden
Zanatların pirleri vardır
Pir’’leri, her zanaatın Peygamber’’ler-dir Peygamberler bizim içimizden / bizden biri / lakin seçilmişlerdir Hani farz’’lar, emirdir/ sünnetler tavsiye/ o seçilmişler için kılınır o seçilmiler içindir Anlasalar anlayanlar ibret alsalar: hataları bir, bir, çözülüverir Ne sorun kalır ne tasa Alemden ibret alan olsa Her zanaat alır verir/ devir’’daim, eder İş dediğin iş gibi / tam doğruysa eğer Her bir/ birini ittirir / yeniler / ortalıkda çöp çöpel kalmaz Yanlış ise şeytanın işidir / ortalıkda çöp çöpelden geçilmez İşde inanmadığı şeytan / yaptığı işlerde bellidir İşde işin/ ince mevzusu’’da, budur Kişiye zorlar/ zora sokar aklınca / fırsatcılık yapar Sonra bir bakar Bilmezki ahmak inanana fırsatcılık yasak Samimisi amma/ ha, öylesi değil yanlış anlamasak Yar ve yardımcısı bir yol bulmuş inanan o yoldan çıkıvermiş İşde ahmak şeytan / hep yapar bunu il’’la’’ki, kendini kandırır Zaten inanan şüpheye hiç düşmezki / inanır bilir Şeytan her yanını bağlasa inananın olaki / İllaki bir yerden bir açık verir Hani her hayırda bir şer / her şerde bir hayır var’’ya, İşde inanana bu yanına tertemiz ibret kalır Velhasırı şeytan işiyse yapılan iş/ şeytan zaten / etrafını hep pislik doldurur İşde iş dediğin işmidir / aslı doğrumudur yanlışmıdır / kosundan bile belli olur. Yahya sevim ; Aydın . |