ESMER YÜREKLİM....
Şimdi kaç şiddetinde bir deprem yaratıp kaç ton ağırlığın altında kalayım.
Kaç kırbaç darbesiyle kaç yıkılışla dinerki bu lanet olası sevda bilmiyorum. Kaçıncı sürgünde kaçıncı terkedilişte duracak kalbim. Biliyorum kalbimi yırtıp yarsamda göğü ortadan ikiye. Yinede anlatamam seni kimseye. Yinede geçmez seni görünce titremelerim. Anlatamadığımsın işte. Haykırdıkça susmalarım güldükçe gözyaşlarımsın. Kara sevda bu sevdiğim. Asit yağmurlarında bir sığınak aramak gibi. Ve bulupta kavuşamamak. Koştukça uzaklaşmak. Yani bile bile ölmek. Yani bir çocuğu annesiz bırakıp. Gözyaşlarından bir okyanus yaratmak. Ve boğulmak o okyanusun içinde. Ölmek işte göz göre göre. Ve vakit gece. Vakit gece ve ben sendeyim yine. Gözlerin gözlerimde. Gel hadi ne bekliyorsun. Sen ey esmer bakışlım. Yüreğime kanata kanata çaktığım. Bir sana muhtaç bir sana yorgunum. Gelmezsen öleceğim. Ve bu şehirin altında presleyip kendimi bir uçurumdan düşüvereceğim. Yani sen esmer bakışlım sen. Sen olmasan ben yarım kalacağım. Uykusuz gecelerde üşüyen bedenimi yokluğunla ısıtacağım. Cehennemi yaşayacak karanlık bir sokakta yapayalnız uyanmamak üzere uykuya dalacağım. Kimbilir kaçıncı kayboluşum bu gözlerinde. Kalemi alıpta elime kaçıncı yazışım ve kaçıncı silişim bu. Geçip karşına boğazımda düğümlenen sözcükleri kaçıncı yutkunuşum bu. Ey kelimelerin içinde boğulduğum. Nefesim kesiliyor. Gözlerim büyüyor. Yani seni tanıdıktan sonra hiç birşey yolunda gitmiyor. Yani bıraksam düşeceğim. Görmesem öleceğim. Sararıp yapraklarımı dökeceğim birbir. Anlıyor musun beni. Bir gece üşenmeden kalkıpta bu dizeleri yazmak. Ve her harfte bir celladın elinde asılı kalmak darağacında. Yani en zor iş şu dünyadaki. Seni sevmek sana bakmak. Ama susmak . Alıpta basmak dururken bağrıma. Yine bu limanda sensizliğe demir atmak. Elini tutmak varken hayalinle yaşamak. Yani varlığınla yokluğunun acısını çeken bir benim bu şehirde. Ve bir benim seni böyle seven. Tanrının vadettiği cennete saçının bir telini değişmeyen bir benim ey esmer yüreklim... |