Yüz verince / astar istenirmiş / astar istendiğini / bilmiyorlarmış'ki,((:
Eskiden bir devlet baba varmış bi yerlerde
Oteriteymiş eskiden kalmaymış Baba canmış Devlet baba bi konuşsa kimseden tıs çıkmazmış Baba, ana, evlatlar, her, kes, Bu durumdan mutlularmış Sonra babanın biri gelmiş Başka bir babaya benzemeye kalkmış Yüz vermiş, yüz vermiş, yüz vermiş, Derken bir kaç kendini bilmeyen evlatlar Yüzün; Astarın’ı, istemeye başlamışlar Baba bunu düşünememiş, yada/ düşünmüşde işine gelmemiş Bilmiyormuşki yüz verince astarını isteyeceklerini/ nede bilerek vermiş Neyse artık/ Astar’da, astar, diyorlarmış Baba; yav astar yok diyormuş Nerden bulayım yüz verdim’ya, yeter Olmaz diyorlarmış astar’da, astar Hadi bakalım astar bu durumda kara borsaya düşmüş Her koldan astar arıyorlarmış Koymuşlar keplerini önlerine halbuki; baba yeter lan artık/ sizin astarınıza dese Ne diyeceklermiş neyse biz dönelim masalımıza Gerçi kepleride yokmuş’da, önlerine koysalar / başların’da, Masalmış bu’da, öyle işde Çünkü bir delinin biri, bir kuyuya astarı atıvermiş Önce kimse bilmiyormuş; sadece kuyu’ya, taş atılır sanıyorlarmış Sonra öğrenmişler astar kuyuda Şimdi bin akıllı toplanmışlar astarı kuyudan çıkaramıyorlarmış Hem Astarı tanımıyorlamış’ki, zaten Astar suyu sevmezmiş; suya düşerse leke olurmuş Yıkasalar bile kullanıldı diye adı çıkarmış lekeli kalırmış Astarın hayrı kalmazmış artık / astarlık’dan, çıkarmış. Yahya sevim ; Aydın. |