ZAMAN SANA KURULU BİR ZEMBEREKTİZaman mı Zaman sensizliğin karanlığında Şehri aydınlatacak şimşeğe kurulmuş bir zemberek sanki Yokluğun yok ederken uykularımı Hakikatin hayallere teslim edildiği Hatıraların unutulmuşluğa terk edildiği Sevginin ölü doğuma gebe bırakıldığı bir zaman diliminde Sana duygu ve düşüncelerimi anlatmak Ne kadar güç biliyor musun Ya da neyi değiştirir ki Daha doğrusu bu şart ve ahval içinde bile Bir Leyla’nın Mecnun’u olduğumu Ferhat ın Şirin e kavuşma özlemi içinde dağ delişi gibi Vuslatın için hasret deldiğimi sen nerden bileceksin ki Ya vefasızım Alın yazım, dinmeyen sızım Ağlayan elma gülen narım Ki ,yani benim olmayan elin olan yarim Vakitsiz gelen mutluluk misali dolsan da şimdi içime Sen de anlayacaksın bir gün Hasret sancısının ne olduğunu Ve anlayacaksın Yaşanmış hatıraların zaman ve mekan için de kaldığını Anlayacaksın vefasız sevgililerin , Sağ iken bile nasıl öldüğünü Lakin vakit çook geç olacak artık “ atı alan üsküdarı geçmiş ay bacayı çoktan savuşmuş olacak” biliyor musun Ve sen keşkelerine yenik düşecek Yaşanmışlığına yanacaksın Pişman olsan da yaşayamadıklarına Tavşan yamaca geçmiştir artık Geriye dönüş yok Ve bilesin ki her gün içini yakacak Yaşananları yok edecek o ayrılık diye saplanan ok KAŞİF KANİ ERTÜRK |
Merhaba,
Ayrılık ve şiir, ne de güzel yakışıyorlar ya birbirlerine...
Teşekkür ederim saygılar.