YAŞIYORUM KENDİMCE, BİÇİLEN AHVALİMİ (Sokak çocuğundan sesleniş)
Bir günahın meyvesi, sokağa atılmışım,
Kopiller arasına sıradan katılmışım. Onun bunun artığı olmuş doyumluk aşım, Yaşıyorum kendimce, biçilen ahvalimi. Ne anamı bilmişim, ne babamdan bir haber Kılıf uydurmak kolay, deyiver gitsin kader İnsan midesi kavi, elbet bunu hazmeder, Yaşıyorum kendimce, biçilen ahvalimi Gönlümün bahçesinde bir ayaz var zemheri, Mevsim bahar olsa da, buz tutar her bir yeri. Suç kimin, günah kimin, diyorlar ki serseri… Yaşıyorum kendimce, biçilen ahvalimi. Sessizliğin çığlığı, duvarda yankılanır, Bir duyan olsa keşke, hatır soruyor sanır… Bu hâle düşürenler, insan olsa utanır, Yaşıyorum kendimce, biçilen ahvalimi. Kentin sokaklarında, gezerim berduş gibi, Kimse bilmez nedendir, şu perişan hâlimi… Bazen harabe mesken, bazen de duvar dibi, Yaşıyorum kendimce, biçilen ahvalimi. Meçhul denilen yere giderken adım adım. Boynumda dert yaftası, kalmadı hiç takatım. Soruyorum kadere, neden mutlu doğmadım, Yaşıyorum kendimce, biçilen ahvalimi. Belden aşağı çukur, başa dikilen taştır Yazsın kalem, görsün göz, son sözümü ulaştır Kara toprak altında, bilin herkes kardaştır Yaşıyorum kendimce, biçilen ahvalimi. 06.06.2014 ERMAN ULUSOY/KIRKLARELİ |