ENDÜSÜLE AĞIT
ENDÜLÜS BİR TARİHKİ HİÇ YAŞANMAMIŞ GİBİ,
ENDÜLÜS BİR TARİHKİ HALÂ YAŞANIR ŞİMDİ. BÖLÜM 1 Halâ gözümde canlanır ilk seferi baharın, Kulaklarımda çınlar Arş’a yükselen Tekbirlerin. Hani Kutlu bir sefer sabahında, O’nun Aşkına, gemileri yakıp da, Bir avuç Mücahitle çıkmıştın kıyılara. İşte o gün başlamıştı dillere destan, Akıllara durgunluk veren Kutlu Devrân Dikilirken garbın topraklarına İlahi Kelimetullah Sancakları, Açıldı ardına kadar adalet çağının kapıları. Silinip de geceler oldu gündüz, Garbın semalarında doğarken Endülüs. Sendin Sen İslâm’ın, Karanlıkları parçalayan güneşi. Senden öğrendi cihan, İlim adına her şeyi. Batacaktı güneş doğduğu gibi, İfriti bir gecede bütün aydınlığın silindi. Düşüp de ellerden enginlere karıştı, Paha biçilmez Cennet İncileri. Bana ne kaldı senden geriye, Ardından ağıtlar yakmaktan başka. Kaldırılmamış bir cenaze olup da bağrımda, Çiğnendin ayaklar altında asırlarca. Her gece uykularımı böler acı çığlıkların, Söyle ey Cenneti Alâ yıldızı, Bana ne kaldı senden geriye, Gözü yaşlı mabetler ve esaret zincirleri. BÖLÜM 2 Hangi İmanlı gönüller de Endülüs unutulur Unutulur acımıdır Endülüs yarası, Değil asırlar binlerce yıl geçse de üzerinden Yanar tutuşur bağrımda hicranlı hatırası Şimdi yaslı yüreğim Kudüs de tutuşup, Bosna’da, Kâbil de, Bağdat da yanıyor. Doğu Türkistan da, Karabağ da, yaralarım kanıyor, Unutturdular Endülüs’ü güzelim Kurtuba’yı, Unutulur acımıdır Endülüs yası. Hangi İmanlı gönüllerde Endülüs unutulur Unutulur acımıdır Endülüs’ün yası Filistin de, Keşmir de, Çeçenya da Bosna’da, Endülüs yeninden kuşatılıyor, yeniden yanıyor. Asırlar önce ki gibi, tıpkı Kurtubadaki gibi, İnsan kılıklı canavarlar masumları boğazlıyor. Ve Mostar da, Grozne de Urumçi de Kaşgar da, Diriliyor ENDÜLÜS tüm haşmetiyle. İman dolu yürekler kafa tutuyor, Ortadoğu, Balkanlar, Kafkasya, Orta Asya’da, Cehennem kusan füzelere. Taşlarla tanklara saldırıyor çocuklar, Ki O taşlar Siccil taşları gibi iniyor, Davudi ellerde calutun tepesine. Yeniden diriliyor Endülüs yeniden, Birer birer dünyanın dört bir yerinde. İblisin dişlileri kırılmak için görünüyor, Çirkin leş kokan ağzında. VE ALLAHIN MAVİ ARŞI ALTINDA, YENİDEN DİRİLİYOR ENDÜLÜS. VE ALLAHIN’IN YEŞİL ARZ’INDA, İLAHİ KEMİMETULLAH SANCAKLARI, YENİDEN DİKİLİYOR YEDİ KITAYA. Erzurumlu Hayrettin KIZILOĞLU (KIZILOĞUZ BEYİ) |
Söyle ey Cenneti Alâ yıldızı,
Bana ne kaldı senden geriye,
Gözü yaşlı mabetler ve esaret zincirleri.
....Kutlarım üstadım güzeldi...SAYGILAR