SUSTUM...
Sustum..
Ölüme dokunan uykuya dalar gibi sustum... Bir ömür ağırlığını taşıdığım hasretin Vuslata açılan kapılarında, Sevinçten yüreğimin durması gibi sustum... Aşka susayan, aşkına susayan hücrelerimin, Yıllar sonra sunduğun Sevda şarabından mest olup; Kendinden geçmesi gibi sustum... Tüm suskularıma anlam yükleyen yüreğinle yüreğime geldiğinde, yüreğimi aşka teslim edip, ebedi mahkumiyetimle aşkının, özgürlüğüne kanat çırparken; bakışlarında kaybolmanın sarhoşluğunda sustum… Ve yüreğimi senden almayacağıma yemin edip, Aşkına köle olmanın mutluluğuyla, Yüreğinde, gözlerinde, teninde; Sende yok olurken, Gidişinin ardından Sonsuzluğa SUSTUM… Erol Güldiken… |