çekyatedebiyatı-308Efendim, Ben salak, (bilir-bilmez her konuda ahkam kesen benden aslında berber bile olmaz efendim), (o yüzden hiç ciddiye almayın) Bu türban konusuna, Hiç girmeyeceğim! (sitemizin din alimleri ile bayanlara bırakıyorum, söz hakkını) Onun yerine, Sizlere şapkamı anlatayım: Efendim, Maalesef, Hayranlarımı üzecek, Bir haber; Ben kelim! Hani, Şu bizim kel! Gerçi eşim, Bu durumdan, Son derece memnun! Bi de saçın olsa idi, Kim tutardı seni der, Arada bir! Şöyle, İmalı imalı! Ben de Kendimi şöyle, Teselli ederim: Başında kıl olmayanın, Ruhunda hiç kıl olmaz! Züğürt tesellisi işte, Ne olacak! Bi de Berberler indirim uygulasalar, Çok daha iyi olacak ama Laiklik ilkesi mi? Neymiş? Yapmıyorlar, Netekim! Efendim, Kel birinin yapacağı; Ya kel kel dolaşacak, (ya olduğu gibi,ya da göründüğü gibi) Ya Saç ektirecek, Ya da Benim gibi Şapka ile gezecek! Buradan anlaşılacağı üzere, Sürekli Mevlana’dan bahseden ben, O’nun en önemli ilkesini, Komplekslerim nedeni ile Maalesef uygulamamaktayım! Yani ben, Söylediği ile Yaptığı bir olmayan, Kendisi ile çelişen, Zavallı bir kelim! Efendim, Benim bu, Bu şapka sevdası, Ya psikolojik, Ya Atatürkçülüğümün bir göstergesi, Ya da Takke düştü, Kel göründü takıntısı, Olsa gerek! Efendim, Ben kompleksli, Kolay kolay şapkasız dolaşmam! Efendim! Öyle ki Nerede ise Türban gibidir, Benim şapkam! Ama Geçenlerde, Yolum mahkemeye düştü! (Allah kimseyi düşürmesin!) Mübaşir dedi ki Çıkar onu! Mahkeme salonunda olmazmış, Ama Ben, Atatürkçüyüm demeden, Hemen çıkardım efendim! Çünkü Atatürkçü olduğum kadar, (bunu demem bazılarının tüylerini diken diken yapabilir ama ben buyum!),(Allah’ın bildiğini, sizlerden niye saklayayım?) Kanunlara da saygılıyım efendim! Yani Efendim, Adalet Mülkün Temeli, Dedi ki Bana, Her şeyin bir yeri var, Çaktırmadan! kel kelek olma yerine, bu halimi, tercih ederim! |