KENT SUYUHer nasılsa adamın kente düşünce yolu İzlemeye koyuldu sağı solu. Bir zaman süslü camlara baktı Hava da bir sıcak bir sıcaktı. Gördü ki herkes içiyordu su, Yanaşıp "emmi" dedi, "damağım kurudu!" Suyun boyalısı da olur muydu? Derken, damağı tadını duydu. Şükür etti Tanrı’ya, kent suyu tatlı, Gelgelelim, kentsuyu dağıtan kentli "Babalık!" diye çıkıştı, "bırak da gevezeliği, Çık beşliği!" Acıydı kese açmak bir bardak suya, Acıydı acı olmasına ya. Yaban elde çekişmeye gelmezdi. Beş kuruş gitmeyinen yıkım olmazdı. Doldurdu heybesini şekerinden, tuzundan, Bir giyim de kundura almalıydı, ucuzundan. Birden daldı içeri, geçmeden hızı, Kundura yalağına ilişti gözü. Şerbet içtiği kaba benzetti, Çırağa el etti: "Delikanlı, şurdan, dibinden, Doldur bardağı" dedi, "tatlı yerinden!" Gözler biribirine bakıştı, Bir eğlence daha çıkmıştı. Çocuk bardağı uzattı, Adam kirli suya bir göz attı. Sonra indirdi midesine, Ve davrandı kesesine: "Al beşliği, ama sanma akılsız, Vallahi şerbetiniz tatsız!" Hayati Tahsin YILMAZ (1961) |
Yanaşıp "emmi" dedi, "damağım kurudu!"
Suyun boyalısı da olur muydu?
Derken, damağı tadını duydu.
Şükür etti Tanrı’ya, kent suyu tatlı,
Gelgelelim, kentsuyu dağıtan kentli
"Babalık!" diye çıkıştı, "bırak da gevezeliği,
Çık beşliği!"
beğeni ile okudum tebrikler