Kara//kalem Çalışması
vay benim kalem tutan elim
vah ki sana bunları yazarken bırakamadın kalemi... kazıdın kağıda sanki ayrılık sözcüklerini... haklısın sana kızmamalı senin suçun değil tabi bir zamanlar sevda sözcüklerini neşeyle hatta şımararak yazardık değil mi? ve hatta şahidimiz sigaramızdı evet önce o gitti! ! ardından çakmakları topladık ortalıktan çayında tadı yok, oda gider yakında haklısın her sey aşk yüzündendi şimdide aşk yüzünden biterken yanında illa bir seyler almak zorunda/mı? // sen yaz ama, eskileri hatırlayarak, bak ne olursa olsun vefalı kalemimiz ve dostu kağıdımız burada şöyle başlayalım satıra: "mayıstı, mavi denizin martıları uçuyordu üstümüzde yeşil gözlerine bakarken bir bulut kapladı kentimizi yağarken bahar yağmurları ayrılık soktu yüreklerimize unuttuk orada kendimizi ve acı çeken iki kişilik ruhumuzu" orada oldu olan ne varsa önce martılar kayboldu üstümüzden sonra yağmur dindı, geçti, gitti bulutlar senın gözlerin yerde, ellerin cebinde ben mi? ben mavi denizin üstünde işte böyle demeli ayrılık gününe ait nameleri bırakalım derdi, okumasa da cümleleri unutursa artık gün gün bizi, anlarımızı eskimişiz demektir, bittiğimizle beraber vay benim kalem tutan elim sözlerimin hayal değneği yare ulaşan acılı dilim biten aşkların şahidi ...........................buda böyle bitsin ...........................koy artık noktayı. çırak |