Çiçek Açar Sabahlara (ömre ayaz vurmadan)
nice zamandan sonra
esner gökyüzü, yırtılır bulutlar şimşek çakar, ses verir dağlar damla damla damlar saçak altları sığınır taş arasına evsiz kalmış garip bir serçe elimde bir ayna tartarım yılları zincir olur gündüz geceye asma dallarına tutunurum yada tavan aralarına kaçamak aşıklar gibi gözlerim gözlerinde zulamda bakışların saklıdır kahvenin telvesinde gözlerin kızılcık çiçekleri açar başında gamzelerin gülen bebek sadeliğidir bakışların gök mavisi gerinir gökyüzüne kaşların avcının zıpkınıdır kipriklerin aşina olduğum parmakların hece hece konarken kelimelere işmar edip gizlenirdi göçer kuşların kanat altlarına süzülerek kaybolur pışık ederken aralanır gözkapakları açılır kapılar yeniden doğuşa kuzeyden nehir boylarından bir ceylan balasıdır yürek sektire sektire gelen ılık ılık kan damarlarımda yürürken bazen bir sesin tınısı özlenir gırtlaktan dökülürken kelimeler sis kalkar geceyi kaplayan ellerinin sıcaklığıdır uzanan şimdi seni görürüm yıldız düşer gözlerime dudaklarım ıslaktır sol elim göğsüm üzerinde açar günebakanlar sardunyalar açarım bohçayı sevgidir çıkan içinden parlayan göktaşıdır gözlerim tohum atılmış nadasa toprağa dün gibiydi henüz ilk aşkımın ilk çırpınışı saklanbaç oynadığımız karanlık odalar şimdi labirent bakışlar olsada güneşe vurgun çiçek açar sabahlara Cemal Karsavran kültür çağlayanı 28.ci sayı.. |
ömrünüze bereket.
Üslûp da oldukça tatlı geldi.
Yormadı, sıkmadı, bir çırpıda okuttu kendini. Tebessüm eşliğinde...