Beni Sabaha Götür
Karanlıktı ve soğuktu ve de ıslaktı kaldırımlar...
Kelimelerim kifayetsiz biliyorum. Şair olsam derdim ki; ‘’Zifiri bir karanlığa katran sürülmüştü sanki, Biteviye soğuğu taşıyordu rüzgar, Zavallı bir adamın sırtına boşaltıyordu Bıçak dolusu küfeyi.’’ Kaç dirhem ağırdır,biri diğerinden... Hangisi daha acıtır insanı... Soğuk?...Islak kaldırımlar?...Karanlık...? Ya dilimden dökülmeye hazır bekleyen kelime neden ‘’ Yalnızlık’’ Hülasa... Karanlıktı... Soğuktu... Islaktı kaldırımlar... Bir ağustos öğlesini hayal etti adam...çok uzaktı.. Omzuna dokunan son ele baktı, Ve Çelimsiz bir cümle yağmura karışıp kaldırıma aktı; ‘’Eğer...Yapabilirsen eğer... Ya beni sabaha götür, ya da sabahı bana getir yeter!’’ Nazmi Örsel |