Namluya Sürmüş Gibi
Çalarsam dinlermisin gönlün ince sazını
Anlatması mümkün mü zemheri ayazını Hor görme hakir görme yarim bu kürt kızını Benliğim kayıp zaten yüreğim sende kaldı Sineme yaptırmışım köşk saray ve yalıyı Ağustosta yağdırır aşk başına doluyu Uzaklarda arama gör şu yanan deliyi Duygularım meşhale ruhumu ateş aldı Kelimelerin kurşun namluya sürmüş gibi İşte ben öldüm gülüm alnımdan vurmuş gibi Bari birtek kelam et yanımda varmış gibi Suskunluğun çatlatıp yanan bağrımı deldi Felek büktü boynumu ne diyem sana yarim Dertden gayrı serveti vermedi bana yarim Birtek dertli yüreğim hediyem sana yarim Zarfa koyup vereyim farzet postacı geldi Sardunyalı ev bizzim olsun da yaşayalım Ebem kuşağı çıksın her yanı kuşayalım Sarıl gülüm boynuma dertleri boşayalım Kul Garib’m yıllardır dertlerden yılgın oldu Emine Çerçi |