Bülbül-ü Nigârım
gül-ü nişam hülyama
bülbül-ü nigârım hara leyl-i serabım ey kerimi nur cana aşk-ı har cana değende sukût ile salah eyle bad-ı baharın hüsrana garg-ı sefer eylemesin Yusuf gönül yâdında kalıp umman-ı sahraya düşende bülbül-ü gülle demde görünce ahuzara meyl etmesin ey naz-ı ikram cana gönül aşk-ı gülistanına girdi endamı ranan ruha inince sırrı halim ayyuka çıktı ahd-i sukûtu bozup zuhur-u hal mecbur oldu |