Beklenen Kurtarıcı
Burası Mekke; Arap yarımadasında bir şehir,
Her yer çöl, sıcak…Serinletecek yok ki bir nehir. Gördüklerinin, duyduklarının sanki hepsi zehir. Dünyadaki cehalet bataklığı acaba nasıl erir? Başını almış;Puta tapma,faizcilik,cehalet… İnsanlık çığırından çıkmış her yer rezalet. Kimsesizler, kadınlar, kız çocukları çekiyor eziyet. Allah’ım üzerimizden bu kötü huyları def et. Kız çocuğu mu oldu birinin? Utanır, sıkılırdı. Sevse de can ciğerini, bu olaya çaresiz kalırdı. Hemen oraya bir çukur, mezar kazılırdı. Mekke’de, kız çocukları diri diri toprağa atılırdı. İnsanlar kendi elleriyle yaptığı putlara tapardı, Cahil insanlar, bu cansız putlardan çare arardı. Kabe, bu cahilce davranışları gördükçe ağlardı. Bu putlara tapmayın diye içten içten bağırırdı. Mekke o zamanlarda kutlu bir doğuma gebe. Şahit olmak istemez mi bu olaya her ebe? Kutlu insan, insanlığı davet edecekti edebe. Ağzından dökülenleri hemen yazacaktı sahabe. Rebiuevvel ayının on ikinci gecesi. Günlerden 20 Nisan, 571 dir senesi. Mekke şehrinde duyuldu kutlu doğumun sesi. Yok edecek cehaleti, kıracak küfrü ve yeisi. Babası Abdullah, annesi ise Amine. Babası ortak olamadı, doğum sevincine. Bakması için verildi serin yerdeki süt annesine. Bir bereket geldi süt annesi Halime’nin evine. İyi ki doğdun Allah’ın kulu ve resulü. Siz olmasaydınız ne yapardı Allah’ın her kulu. Kim açardı karanlık görülen her yolu. Bak açtığın yol ; Seni seven kullarla dolu. Hasan Kaya Eğitimci-Şair-yazar |