YÜREĞİNE SOR HELE
YÜREĞİNE SOR HELE
Hafifi bir kırgınlık, Nemli gözler, sevgimizden kalan, Biraz’da kızgınlıktı, Bir parça hüsran ve acı sözler. Ağızdan çıkan Sitemkar, Boş yere kapılmışım şimdi anlıyorum, Beş para etmez bir sevdaya, Kahrolup üzülmüşüm meğer, Düşlerimde büyüttüğüm o, Üç kuruş etmeyen aşk’a. Harcadığım yıllara eyvah, Nefret’miydi, eyvahlarım, yoksa, Burkulan yüreğimi, Dolduran yalnızlığamı isyan? Sürgüne yollamışım gönlümü, Geçen her saatin’de günümün, Dikkatle izlediği yolda, Attığım her adımla uzaklaştım. Kahreden düşlerimin ardında, Sonsuz bir inat’la vazgeç, Çıkar gönül köşkünden hak etmeyeni, Fısıltılarını nankör sesin. Giden yıllarıma efkarlandım, Dillere, yıllara,kullara, ibret. Kaç kulaç attım bilsen ıssız, Köpüren gönül dalgaalarımda. Hayat, heyhat! dipsiz bir kuyu, İllaki sonu gelsin diye, beklemez. Bir kaç damla düşsede, Kirpiklerinin arasından izinsiz, Bir parça bururkluk ağrıtırken, Yaşanmışlıkları, Yüreğine sor hele! Yaşamak mümkünmü bensiz? Yada bendeki sensizlikte? Nagihan Sevda Cint |