ANIsene bin dokuz yüz altmış, yaşım on altı. tek tutkum o yıllar da, kitaplarım dı.. 8.15 trenin de başladı, yıllarca yaşanan, o sevda masalı... ben, çocukla genç arası, O, yirmili yaşlarda delikanlı... yollarımız, Sirkeci ,Halkalı arasında çakıştı... önce, bakışmalar başladı. ve, günlerden bir gün, uzanıp tuttu elimi, yüreğim fırladı yerinden, yüreğine aktı... sonra, sabah akşam buluşmaları... kitaplarımızı paylaştık, şiirler okuduk sevdiğimiz şairlerden, konuştuk, tartıştık, velhasıl, aşık olduk... ilk yazma denemelerim, günlük tutar gibiydi önceleri, sonra çoğaldı çoğaldı, ortaya bir kitaplık anı çıktı.. anıyorum, hâla içim sızlayarak, yaşadığımız yazları, kışları, sonbaharı... kürek çektiğimiz sandalı, yüzdüğümüz sahilleri, gittiğimiz yazlık sinemayı... kışlarsa başka alem, karda kaymamak için, elele tutuşup , yürüdüğümüz sokakları... oynadığımız kar toplarını... sonbahar da, gülhane parkı... ayaklarımızın altında çıtırdayan sapsarı yapraklar, ........neden vakitsiz açtı çiçeklerimiz, ........neden böyle sevdalandık biz..... diyen sesin , beynimde, Hala çakılı... Beyazıt kulesinin merdivenlerinden çıkarken ilk öpüşmemiz, yarı şaşkın, yarı telaşlı.. ne güzel günlerdi onlar, dört yıl böyle yaşandı... sonrası, anlatılamaz bir acı... sebep içimde üreyen korkular, hatam, onları paylaşmamamdı.... 1964 yılında ayrıldı yollarımız. tekrar karşılaşmamız, tam yirmi yıl sonra, o, bembeyaz olmuş saçları, ben, iki oğul anası... sonunda , anlatabildim neden ayrıldığımı. sarıldık birbirimize, gözyaşlarımız sel oldu aktı.... şimdi, arada sırada, telefonla konuşan, iki dostuz, ama sevdamız , hala duruyor, yaşadığımız süre de duracak, o sevda ki, çekilen acılardan geriye kalan, en güzel, en temiz, tek anı.... bahçelievler 2002 Nursen Ateş |
anlatabildim
neden ayrıldığımı.
sarıldık birbirimize,
gözyaşlarımız sel oldu aktı....
TEBRİKLERİMLE