Çiğdem;
Zambakgillerden, türlü renklerde çiçek açan, çok yıllık, yumrulu bir kır bitkisi, mahmur çiçeği.
Müşfik;
Sevecen, şefkatli:
’Annem müşfik aferinlerle saçlarımı okşadı.’- Ö. Seyfettin.
Çıtkırıldım;
Aşırı incelik, dayanıksızlık ve çekingenlik gösteren (kimse) :
’İstanbul’un çıtkırıldım hanımlarıyla benim gibi bir kaba asker geçinemez.’- H. E. Adıvar.
Sümbül;
Zambakgillerden, soğanla üretilen, 15-20 cm yükseklikte, çiçekleri kuvvetli kokulu ve türlü renkli, çok yıllık bir süs bitkisi
’Uçun kuşlar, uçun doğduğum yere / Şimdi dağlarında mor sümbül vardır.’- R. T. Bölükbaşı.
Cemre;
Şubat ayında birer hafta arayla havada, suda ve toprakta oluştuğu sanılan sıcaklık yükselişi:
’Bu cemre sözü Arapça kor ateş manasındadır.’- B. Felek.
Kafdağı;
Genellikle masallarda yer alan, dünyayı çevrelediğine inanılan, arkasında cinlerin, perilerin bulunduğu varsayılan, zümrütten dağ:
’Bindim bir ak doğana / Doğan yolu şaşırdı / Kafdağı’ndan aşırdı.’- Z. Gökalp.

Bir çiğdeme benzerdi
Sanırdın sünbül kokardı
Saçlarının örgüsüne tutunsan
Sanki kaf dağına çıkardın
Dokunsan kırılır,ürperirdi
Öylesine nayif, ürkek, günahsız
Bir o kadar müşfik, kararsız
Islanmış bir kedi gibi çaresiz
Nazenim, çıtkırıldım bir kızcağız.
Masum ifade süzülürdü gözlerinden
Sevgiyle kuşanmış beklerdi
Bülbülü olmayan bir güldü.
Cemre düşmeyi beklerken,
Kıydılar, yazık baharı görmeden
Kopardılar, dalından tez elden.

ZEHRA ÇELİK


2005
Gönül Dağları
’Gönül dağlarında ağlar bir gelin
Ağlama yaranı sarmadılar mı?
Kim bilir kıymetin sarı çiğdemin?
Sef geçip halini sormadılar mı?
Kız seni sevdiğine vermediler mi?’


Aşık Meydani
Şair ne güzel anlatmış mısralarında.