Hilkat-ı Yârân
Hu deyu dergiyahta
semayı nazar-ı işra edip cümle tan-ı erkân ile ulemayı selâma durdum gönül kıblegâhımda aşk-ı har ile yanan nefsan-î zuhuratım bin huşuda rükuya vardı sukût-u leyl halde misk-i güle kandım aşk-ı cevren od-u kudsîyi tene saldı can har içinde nar-ı nar Hu deyu nizama durdu ruh-u deryama daldım sevgiliyi cennet bağında aşk-ı divane salih gördüm soyun nefs-i bedbahtı har-ı har sulhen cana haktan ikram semah içinde duryan ol duayende Tebrizi gönül sofranda bir hilkat-ı yârân İmam-ı Azam seyr-i ruhan gönül dostuna nur-u ikram yedi kat arştan besmeleyle elin yüzüne sürdü |