ZAMANIN ÖTESİNDEKİ SEVDA
Zamanın ötesinden bir sevda çıkıp geldi sarıldı aykalarıma
Öylesine özlem doluydu ki terk edemedim onu hiç bir zaman Var olduğum günden beri içimde savaştığım tek nedenmiş oysa Bir kemanın namelerinde beni alıp götüren tek sevdammış O yıllardır beklediğim hiç gelmeyecek olan gizlediğim sevdam. Zamanın ötesinde adını koyamadığım bir duyguydu o sanki İçimde beni tarifsiz duygulara sürükleyen msasalsı bir hikayeydi Martılar uçuşurken kıyılarıma vuran ilk çakıl taşımdı o sevdam Her gün batımında elimde bir şarap şişesiyle sabah ettiğim Çok uzaklardan sesini duyduğum bir hayal dünyasıydı sevdam. Her son bahar ayında yaprakların dansını izlemek gibi bir şeydi Alıp eline hayallerini onunla bilmediğin yolculuklara çıkmak gibiydi Bir hayal kahvesiydi bir tutam sevginin dışa yansımasıydı sevdam Kıyıya vurmuş bir sandalın içinde güne merhaba demekti adeta Bu sevda insanı derinden yakan isimsiz bir yangın gibiydi adeta. Kendini rüzgarın esintisine bırakıp kuşların cıvıltısını dinlemekti Ağaçların çiçek açıp uçsuz bucaksız çiçek bahçelerinde koşmaktı Bir elma şekeri alıp onu özgürce sevdiğinle yemek gibi bir şeydi Bu sevda çok uzaklardan gelen adını anınca kuşlar gibi uçtuğum Ruhumu kelebekler kadar özgür bırakan tek sevdaydı bu sevda. Bir ressamın narin dokunuşlarına benziyordu sanki bu sevdam Göklerde kelebekler gibi uçuruyordu ruhumu özgürdüm artık Kötü olan her şey güzel geliyordu artık gözümüze bu sevdam Öyle bir sevdaydı ki sevmediğim her şeyi sevdiriyordu ikimize Zamanın ötesinden gelen bu sevda kaybettiklerimizi verdi bize. Ufuk GÜNEY |