Gülemiyorum UstamŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Gökkubbe gülşenine indi bir çiçek,
Yasemen beyazınca açtı gülzehra. Züleyha tebessümlü ay gibi gerçek, Cennetin kapısından geçti gülzehra. Bozkırın ortasına zühreden indi, Cemreler devrildikçe gençliğe erdi. Gönlünde fırtınalar yaşamı sevdi, Koçyiğitler başına taçtı gülzehra. Daha onaltısında görücü geldi, Söylenen acı sözler kalbini deldi. Akan gözyaşlarını periler sildi, Sararmış yaprak gibi uçtu gülzehra. Nikahta kerameti korateş buldu, Her yeni doğan güneş sıratta yoldu. Gönül şen olmayınca sararıp soldu, Dört mevsime hüzünler saçtı gülzehra. Kalbine baktı zehra perdeler kalktı, İnce zara dokundu tuzlu yaş aktı. Hüzün kayalarına yas mumu yaktı, Karanlığın koynuna kaçtı gülzehra. İshak der,dünya hali kimine sefa, Sunarken kepçe ile kimine cefa, Varmak için menzile bilmem kaç defa, Şerbet diye ağular içti gülzehra. İshak Özlü Nazire yazılmıştır.
(Ne ölçü ne kafiye hece-mece
Bende yapayım dedim bir nazire;) ’Gül Zehra’ diyorsun ustam Gülmek bize ,uzak bir iklim gibi Güldürenler olmadıktan sonra Gül demekle gülünmüyor ki be usta! Allah dedik, yaradana bağlandık Maddeden çok manaya kandık Aşka dair; kahır, acı ne varsa yaşadık Sevdik amma sevilmedik be usta! Gönülden sevip, içten bağlandık Yargısız infazlara, maruz kaldık Terbiye ahlak ile donandık Yalanı hiç bilmedik be usta! Ne yaparsın elde değil, sevdalandık İçimizde, tertemiz gizli yaşadık Yüreğimiz kan revan, ahu figan ağladık Biz timsah gözyaşları dökmedik be usta! Vuslatı mahşere sakladık Dilimizde sus bağı ile dolandık Dünya yüzünde,derde boyandık Muradımız yarım kaldı be usta! NAKİZA 2007 ZEHRA ÇELİK |