Sözü yormayandan Ş İ İ R istemiştik..
Elleri emek kokandan, ç a y
Sözü yormayandan, ş i i r istemiştik.. Ağzımız seğirmemişti daha kelama, Yoktuk. Tanklar oyuncaktı erkek çocuklarına, Henüz cesetleri çiğnememişti Bez bebekleri vardı kız çocukların Bebeklere kefen biçilmemişti.. Biz, göğü yıldız, yeri yeşil bir şehrin içinde uyuyorduk.. Ayağına kıymık batan yetimden habersiz. Babası yoktu oysa, kıymığını çıkaranı da.. Bir ayakkabısı olsaydı eğer Hiç olmayacaktı ayağında, kıymığı da.. Uyuyorduk.. İntihara meyilli gözlerimizle Dağların omuzlarından bakıyorduk Cihan’a.. İstesek onarırdık, Ölülerini bile toplamaktan aciz bir halkı. İstesek; Yüreğini kıtlık korkusu sarmış anaların Can fezalarını, ay ışığıyla donatırdık. Nüfusu genç, yeraltı zengin (!) Arş’a doğru ivmeli adamlardık Öyle diyordu bir devrin Başbakan’ı! İstesek güle çevirirdik vahayı Ne devşirme Amerika sevdası Ne yozlaşmış Arap baharı. Kara kışa sürüklenen ülkemden Gül kaçsa, ardından gitmez miydi kokusu? Sokaklarda fitillenmeyi bekliyordu molotoflar Bir kibrit alevine bakıyordu Köşebaşında kundaklanan yangınlar.. İçlerine bir yetim gülüşü saklayamamış koca koca adamlar Ülkemin içinde, iç içe büyüyen ülkelerden bahsediyordu! Toyduk. Bambaşka ellerde haritamızın küçülüşünü seyrederken Bir adam çıkmış, Hepimize -kulluğu- anlatıyordu, en köleliğinden! Okumayı, düşünmeyi, reddetmeyi öğretebildiğimiz Bir kaç çocuktan, oyunca askerler alana, Genç kızların sandıklarındaki çeyizler, Ve o yetimin ayağında ki kıymık Çürüyene dek, sürdü bu oyun. Büyüdük. Oysa biz sadece, Elleri emek kokandan, ç a y Sözü yormayandan, ş i i r istemiştik.. A.kpınar |
severek okudum ve düşüncelere
daldım selamlar..ZEKİ