Beyaz Bir Taş...
Gül ve Dikenin Hikayesi…
Gül bir gün çok sıkılmış. Diken o kadar dikenli ki, kim elini atsa dikenden geri çekiyormuş elini. Gül dayanamamış dikene bağırmış. Yeter artık nedir senden çektiğim. Beni sevenler senin yüzünden bana dokunamıyor diye. Diken çok üzülmüş bu duruma ve güle sormuş. Ne yapmamı istersin, söyle senin için ne yapabilir?. Gül cevap vermiş; yeter git başımdan rahat bırak beni, seni istemiyorum demiş. Bunu duyan diken boynu eğik bir şekilde gülü terk etmiş. Gülü dikensiz gören her el gül ü tutmaya başlamış. Bir zaman sonra gül incinmiş kırılmış dağılmış. İşte o zaman dikenin kıymetini anlamış ve dikene bağırmış Gel ne olur gel kurtar beni, virane oldum yaban ellerde. Bu duruma dayanamayan diken koşa koşa gelmiş dikene sarılmış tekrardan ve güle demiş ki; sen beni yolladın ama yaban ellerde virane oldun, benim kıymetimi bilemedin. Gül sormuş; senin kıymetini nasıl anlayabilirim ki, bana olan faydan nedir? Diken cevap vermiş; seni tutmak isteyen her el önce beni göze almalı, göze alan kişi ise seni gerçek seven olmalı der ve gülü kucaklar. ’Hayatın her alanında zaman zaman zorluklar ve sıkıntılarla karşılaşıyoruz. Çünkü hayat mutluluk, kolaylık, ferahlık ve güzellikleri içinde barındırdığı gibi sıkıntı, zorluk ve mutsuzlukları da barındırır. Ama mutlu olmak veya mutsuz olmak elimizde… Bu iki zıt duygu, bakış açımız ve algılarımızın etkisi altında. Aile hayatımız başta olmak üzere, işimizde ve tüm sosyal çevremizde, kişisel bir takım problemlerden kaynaklanan zorluk ve sıkıntıları da hepimiz farklı şekillerde yaşayabiliyoruz. Kimimiz olayları büyütüyor; nefis, gurur, kin, haset gibi kötü hallere dönüştürüyor. Bazılarımız ise bunu “gül tabiatıyla” karşılayıp hoş beraberliklere ve güzel huylara dönüştürüyor. Yani; sabır, hoşgörü, sevgi ve güzel geçim gibi…’ Hz. Mevlânâ, “Gül, o güzel kokuyu diken ile hoş geçindiği için kazandı” der. Ve güzel geçim için bazı zorluklara katlanılması gerektiğini dile getirir. Bu konuyu güzel bir temsille gülün dilinden şöyle anlatır: “Gül, o güzel kokuyu diken ile hoş geçindiği için kazandı. Bu gerçeği gülden de işit. Bak, o ne diyor: - Dikenle beraber bulunduğum için neden gama düşeyim, neden kendimi kedere sokayım? Ben ki gülmeyi, o kötü huylu dikenin beraberliğine katlandığım için elde ettim. Onun sayesinde dünyaya güzellikler ve hoş kokular sunma imkânına kavuştum.” Güzel geçimli olmanın sırrı “gül tabiatında” gizli. Bu yüzden Hz. Mevlana, “ önemli olan gül tabiatlı olabilmektir” der. ’Yani bu dünya bahçesinde dikenleri görüp, onlardan incinip dikenleşmek değil, araya kış gibi çileler girse bile onları bahar iklimiyle kucaklayarak, bütün âleme bir gül olabilmektir.’ ’Gülün güzel kokulu olması, onun dikenlere katlanmasıdır. Zira gülün dostu dikendir. Hiçbir güzellik yoktur ki güçlüklerin, çilelerin ardında gizlenmiş olmasın. Gaflet dikenini aşmadan ayıklık gülistanına kavuşulamaz. Gözyaşı dikenlerini aşmadan gülmeye hak kazanılamaz. Dikensiz gül yoktur; ama gülsüz pek çok diken vardır. Gül olabilmek. Güneşle uyanıp, fırtınayı selamlayabilmek; yıldızlara göz kırpıp, ayla sohbet edebilmek; yağmurun, toprağın kokusu ile yoğrula bilmek; her yerde her zaman gül kalabilmek... Kaktüslere gül kokusunu neşredip, kargalara dahi aşkı öğretebilmek!.. Bir gece aydınlanır mı ufuklar gerçekten..’ dedim üç noktayla sözü şiire bıraktım... Beyaz Bir Taş... Kristal Buz gibi bir beyaz taş dikili başucumda Kalktım baktım dimdik duruyor karşımda Ama inan senden daha sıcak daha yakın bana O senin gibi değilmiş senin yaptıklarını yapmıyor Seviyorum diye bana yalan söylemiyor Sahte sözlerle, gülüşlerle beni kandırmıyor Eğri değil dimdik karşımda duruyor Dışı gibi içi de beyaz bunu anlıyor musun? Sen biliyor musun?. Sende günü gelecek yanacaksın Seni sevdiğimi çok geç anlayacaksın Ama sen var ya sen çok geç kalmış olacaksın İşte o zaman adresimi soracaksın Ve o beyaz taşta sen adımı bulacaksın Gözlerinde yaşlarla boğulacaksın Ömer Sabri Kurşun diye okuyacaksın Boş ver, dedim ya; çok geç kalmış olacaksın... 10.02.2014 Ömer Sabri Kurşun |
Yüreğini kalemini alkışlıyorum
Kalemin susmasın
___________________________________Saygılar