Şişenin içi başka dışı başkaSırtıma bir hırka geçirip Bir türlü bitiremediğim kitabımı Şarabımı Sigaramı-çakmağımı Alıp Oturuyorum güneşin karşısına "Hazar çevresinde bin yıl" okuyorum ... Derken kopuyorum kitabın Ağır Teknik Yorucu ritminden Bilinmedik bir müzik koyuyorum Hayali gramofonuma Kulübemi yıkıp Ekolojik bir ev tasarlıyorum kafamda Damında çimenler yetişen Duvarlarında yosunlar Pencere pervazlarında kuş yuvaları Tavanında sarkıtlar Kuytu bir köşesinde şömine Ön tarafı boydan boya cam -Terk parça mümkünse- Altın oranı bulunmuş bir çerçeve Tanrı da biraz cömert olmalı tabi Serçenin rızkını verdiği gibi Sağıma uzansam şarap Soluma uzansam rakı Odunlar önceden kesilip istiflenmiş Fındık fıstık Üzümdür Ananastır Hindistan cevizidir Artık ne vermişse allah ... Tam kitabı ters çevirip Kafamda canlandırmaya çalışırken bozkırı Dağları Irmakları Kartalları Ardımdan yaklaşıp Boynuma doluyorsun kolllarını Avucuma yatırdığım şarap kasesi sallanıyor Bir kaç damla sıçrıyor dizlerime ... Ne oluyorsa o anda oluyor işte Tavanı çöküyor kulübemin Susuyor müzik Uçuyor bütün kuşları çatımın Yosunlar kuruyor Cinnet geçirmiş bir ruh hastası gibi Bütün hayallerimi öldürüyorum Sırtımdaki hırka ısıtmıyor Güneş el sallıyor giderken Son nefesini veriyor şarap şişesi Boylu boyunca yatıyor Çözülüyor kolların boynumdan ... Şaşkınım Ben mi öldürdüm her şeyi Kendileri mi öldüler savrulmalar şubat 2014 |
Cadaloz Naciye. Hıh.