GELSENE...
Talihin güz burcuna kodlamış felek bizi
Çağrımı yüreğinde duyup bana gelsene Kader açtıysa madem kalpten kalbe dehlizi Fıtraten temayüle uyup bana gelsene... Yıllar var ki hasretim muhabbetin hazına Bu sebepten yağmurun razıyım ben azına Yeni bir türkü için düzen verip sazına Gülüm ela gözlerin deyip bana gelsene... Kaideler insanı kuşatır çepeçevre Tekdüzedir hayatı, yaşar kapalı devre! Dostluklar sevgilere dönüşür evre evre Hapis isen bir tünel oyup bana gelsene... Sevgi kendinden doğar, ihtiyaç duymadan da Doğar ve sürer gider adını koymadan da Masumca sevebilir şeytana uymadan da! Bir demet beyaz güle kıyıp bana gelsene... Dalıp kalsa ne olur gözlerim gözlerine Kıpırdasa yüreğin, har gelse közlerine Gönül vermem demişsin, tevbe et sözlerine Mesnetsiz kararından cayıp bana gelsene... Sonu malum destandır ömür dediğin gülüm Dağ dağa kavuşurken! ansızın gelir ölüm Biz mutlu sonumuzu yazalım bölüm bölüm İşi gücü yarıda koyup bana gelsene... İnsan özünde yalnız, çoğul olan dünyası Rollerinden usanır, alt-üst olur kimyası Bu sebeple elzemdir aşkın sırlı simyası Hayat maskelerini soyup bana gelsene... Senden ömrünü çalan ne var ise dünyevi Şan-şöhreti, makamı, bağı-bahçeyi, evi Yetmez mi beslediğin masiva denen devi Artık dünya malına doyup bana gelsene... Dön de bir bak geçmişe, zaman elden uçan kuş Secdeler haricinde dünya fani, dünya boş Kanadına sar beni, sen yine sonsuza koş! Yezdan’ın hatırını sayıp bana gelsene... İçimdeki özlemi yazsam da dize dize Biliyorum imkansız, bekleyemem mucize! Lakin söz dinlemiyor gönül denen acize Semadan yıldız gibi kayıp bana gelsene... BUlem hatun,3/2/2014, Antalya |