Kafayı Çekiyorum
bugün yine kafesimdeydim
fahişe yürekli dostlarımdan, suni versiyonlu aşklardan, iflasa sürüklenen zihinlerden, ve... ve diğer aptalca şeylerden çok, çok ırak. olabildiğince uzak, uzaktayım. cennetin arka sokaklarında bütün gün çekerken kafayı, varlığın en koyu muhabbetleriyle süslenmeye başlamışken zihnim, arıyorum benliği en derinde. sürünmeye çalışırken Tanrı’nın eteklerinde, hunharca buluyorum kafayı. daha fazla sapıtmak istiyorum. seni görememenin verdiği acayip his ve biraz aksi, ancak bir o kadar rahat tavırlarımla, şerefin için kaldırıyorum kadehi. dikliyorum, en acımasız hislerle yudumluyorum, en tutkulu suallerimle tadıyorum, karavanasız, sırasıyla peş peşe... kuduz bir köpek gibi, kuduruyorum aklımdaki yığınlarla. kafesimde öylece duruyor ve açlıktan ölmemek için düşünüyorum lakin susadım. haylaz bir delikanlıyla beni sarhoş edebilecek tek zatla buluyorum kafayı. en kuytu sorularla en derinden, kontrolsüzce. ya o beni delirtecek de oyun bitecek. ya ben, ben öleceğim de, sorular bitecek... ya da bir çare dünya tükensin de kimsecikler aç kalmasın, kimseler susamasın gerçeklere! Erencan ALGÜN |