...Yalnızlığın puşt hali...
Kutup soğugunu giymiş bedenim
Her taraf dağınık Çöl sıcağını kuşanmış yüreğim Kuşatılmadı şimdiye kadar böyle aydınlığım Güz güllerine rengini veren Rüzgara okşayışını veren Ateşe harını veren sen Sularım çekildi kabuğuna Şehir kayıyor ellerimden Gülbahçeleri içinde Seni özledim Ellerim sıtma nöbetlerinde Seviver kuşatılmış aydınlığı haydi Gözlerim yetim bakıyor geceye Yalnız kalmış bir köy evi sundurmasından Ayaza,ayışığına ve geceye Gözlerim nöbetçi mecburi Oluversende tutsan ellerimi Sıcacık bir çay demlesek Odun ateşinde sen kokulu Gecenin puslu Yalnızlığın puşt hali işte Aklıma düştün çığ misali Kemirirken yokluğun içimi Sensizken senle yaşamak Karadan daha kara bir zemheri Özlemler büyüyor kartopu misali Doruklarıma konakladın Biliyorum sonbahar mevsim Yokluğunun ıstırabı örtmüş yüreğimi Mitil bir yorgan misali üşüyorum Gece sabaha dönüyor yavaştan Üşüyen ellerimi ısıtacak ellerin Hazanda umut saçan gözlerin Sevda yüklü bulutlar geçerken üstümden El sallayarak Dereler nehirlere koşarken sabırsız Irmaklar özlemişse denizi Bilki Bende özlem doluyum onlar gibi... ______________ya tabe volim______________ 01/10/2013 |
Her taraf dağınık
Çöl sıcağını kuşanmış yüreğim
Kuşatılmadı şimdiye kadar böyle aydınlığım
duygulu dizelerinizi cok beğendim severek okudum kalemniniz susmasın,kutlarım sizi..