SENİN BABAN
Rızıklar uçsuz bucaksız, güzel çocuk nimetler
Ama senin babanın, Hergün yüklene yüklene, dizden dermandan düştüğü Kırık-dökük, gacur-gucur bir el arabası var... Kış-kıyamet dinlemeden günboyu dikilir bekler, Ellerini oğuşturup, bekler durur senin baban... Banknotlar uçsuz bucaksız, güzel çocuk paralar... Ama senin babanın, Cepleri daima boş bir yırtık ceketi var! Hep uzaktan seyreder, pazarları,vitrinleri Akşam eve dönmek için senin uyumanı bekler, Yorgun bitkin hem mahçup, böyle döner senin baban... Devalar uçsuz bucaksız, güzel çocuk çareler Ama senin babanın, Birgün hasta düşmekten müthiş bir korkusu var, En ağır zatürresine bir sıcak ıhlamur içer Çalmaktansa cırpmaktansa mertçe ölümü seçer, Bir onur abidesidir, senin namuslu baban.... |