Gördüm
Tükendi nakd-i ömrüm yaban elinde,
Hak olan gerçeği, yaşarken buldum. Dört mevsim vardır dediler ömürde, Henüz kırk iki idim, hepsini gördüm. Selam versem de, selam vermeyen, Başları secdeye, bir kez eğilmeyen, Burunları, kaf dağından hiç inmeyen, Kendi nefislerine kul olanları gördüm. Dönme dolapların, başını döndüren, Bugünden söz verip, bugünde unutan, Ne serden, ne sırdan ne de yardan, Geçemem deyip, geçenleri gördüm. El aleme sorarsan, adam gibi adam, Atasını, atisini, geldiği yerleri unutan, Fakir sofralarına oturmaktan utanan, Çatalı, sağa, sola yoranları gördüm. Tasadan, gamdan fersah fersah uzak, Camdan vizyonlar karşısında kurulan, İzledikleri dizi dizi filmlerin arkasından, O çocuk da kimden miş diyenleri gördüm. Alınları secdede, akılları dünya malında, Soyup soyanla, her daim aynı tartıda, Gözler fer fecir, kollar ahtapot denginde, Sorunca, düzen böyle diyenleri gördüm. Allah, yaratmışken insanları renk renk, Hepsine ruhundan üflemişken tek tek, Henüz tadına dahi bakmadığı aşı aştan, Bu çok acıdır, diyerek ayıranları gördüm. Hak insanlığa seslenip yolu gösteriyor. ’’Sen bilmezken sana her şeyi öğreten’’ ’’Seni yaratan Rabbinin adıyla oku diyor’’ O’nu unutup, bildiğini okuyanları gördüm. |
"kendi nefislerine kul olanları gördüm"
Nefis bir anlatım ! Sözün gücü bütün yüreklere
ulaştı bile.
Teşekkür ederim saygılar.