Yalnız Bir TaşTaş oldum sustum Toprak oldum çiğnendim Su gibi çağlayıp Beni bende boğdum Kemirildi köklerim Savruldum yaprak gibi Uzaklar da buldum dallarımı Kuruyan damarlarımı Kanıma kattım gözlerimi Kan dolup kan ağlasın diye Yaşına doymadan Kör olsun da görmesin beni İçime akıttım dilimde ki zehri Sözlerime mumlar yaktım Kelimelerim yanarken Sazımla türkülerim Karanlığı aydınlatsın diye Boyun büktürdüm çiçeklere Selamsız çattım güllere Dikenle kucaklaşıp Hayal kurdum bozkırla Gönül evim viran Pencerem örülü Kapım kilidim yaslı Anahtarı gök yüzünde Teslim ettim yıldıza Asılı yaşadım yıllarca Farkı yok bu günümün Geçmişte kalan dünümden Güneş yine karanlık Gökyüzüm hala zindan Hayatım koptu kopacak Köprüsü kıldan Yürüyorum cehenneme Uzaklaşırken cennetten Hurim düşlerim Irmağım şarabım Ellerim kırılana kadar Avucum kadehim Son yudumda Ben sarhoş olacağım O ise toprak Yalnız bir taş olarak kalacak Başımsa baş ucumda 26/12/2013 Muhtar Gazi TOPAL MALATYA |