SARİKAMIŞ ŞEHİTLERİ ANISINABir olmaz hayalın peşine düşmüş Caresizliğin her yanı sardıği Soğuk ve yokluk dolu bir geleceğe Ağır adımlarla gidiyorum ANNE Tesbih taneleri gibi dizilmiş bembeyaz bir coğrafyada Yol alıyoruz,demeden gündüz gece Gözlerim siyah ve beyaz renkleri görüyor sadace Soğuk,bir mengene gibi sıkıyor beni, ANNE Arkamda dudaklarından semaya serpişen duaların Senden ayrılık,tir tir titretirken telini,gönül sazımın Takılıp kuyruğuna,kırbaç gibi yanaklarıma vuran rüzgarın Harebeye dönmüş vatanımı,gülistana çevirmeye gidiyorum ,ANNE Dizlerim uyuşuyor anne,yoruluyorum Zemheri ayinda karlara bulanıyorum Ne önümü ne de karanlığın sonunu görebilyorum Ama pes etmek yok,Rusç’u atacağım topraklarımdan ANNE Sarıkamış’a doğru yol alıyoruz,ucsuz buçaksız ormanlarda Isınırmıyız,yiyecek bulurmuyuz.sahi ya varırsak sarıkamış’a Giysilerimiz yenilecekti,gemimiz batmasaydı kardeniz’de Kar kelebekleri birer beyaz kurşun gibi döşüyör üstüme üstüme ,ANNE Uzadıkça yollar daha bir yaklaşıyor beyaz ölüm Aralığın yermi sekizin de güneşi yakalamaya çalışıyorum Dizlerimin bağı çözülüyor,burnumu dahi hıssedemiyorum Ya bu uğur da şehidim,yada sevdamı dirilteceğim ,ANNE N’olaydı şimdi yani başimdan sen olaydın,bir tas çorba içireydin N’olaydı bir kuru soğanı ekmeğıme katık yapaydın Ağaç kabuklarından medet umuyor,çarıklarımın derisini kemiriyorum Açlık çok zor,midemi bastıramıyorum, ANNE Artık başım bir buğday başağı gibi eğildi Ne kadar zorlasamda kaldıramıyorum bedenımi kolay değil ahdettik Allah’ü Ekber dağlarına gitmeyi Yol ıssız,kurtlar açlık uğultusunda,tek dayanağim süngüm,ANNE Bir adım daha yiğidim diyorum,bir adım daha Anan için,vatan için,bayrak için bir adım daha Ama gidemiyorum,kollarım da sen diye sarldığım şüngüm Aslan oğlun,yiğit oğlun,birazdan kurban olacak yaradana,ANNE Buzlamış dudaklarımla,o sımsıçak ellerinden öpmeyi Donmiş bedenimi sıçaklığından ısıtmayı Çok mu çok istiyorum Anne Neredeyim,buralara nasıl geldım,bilmiyorum,bilmiyorum,ANNE Sen beni hasretli türkülerle günlerce sokaklarda arayacak Pencereye çıkıp,dar sokaklarda,sır olmuş evladının dönüşünü bekliyeçeksin Hesapsizca harcadığımız günlere,içli içli yanacak Ve nihayet bir kış ortasında,kardan kefene sarılı bulaçaksın,ANNE Saçlarımın sarısını,gömüldüğüm kardan,sarıcamların yeşiliğine süreceğim sen her bir ağaçta,Yusufları,Hüseyinleri,Mehmetleri göreceksin Ve yine kar yağacak SARIKAMIŞ’a beyaz kelebekler gibi usul usul Gök semanın kucağından,dökülen kar tanelerini,şehitlerin hediyesi bileceksin, ANNE MEHMET KARADAĞ |