Keşke...
Bazen bir suskunluk çöker üzerine
Dolanır diline her şey anlamsızca Öyle dersin olmaz Böyle desende dolmaz Sen hep suçlusundur Mahkumsun yani Hayat mahkumu Çırpınır durursun serçe misali Göz yaşların damlar yüreğine Hiç bir şeyini anlatamazsın Anana babana oğluna kızına Kendini ifade etmek şöyle dursun Kendini tanıyamazsın Haykırmak istersin aslında Bu ben değilim diye Nafile Suçlu ararsın Çıkar karşına asi biri kusar düşüncelerini Baştan seversin bu benim diye Arkana dönüp baktığında kambur kambur üstünde Silkelenirsin hemen serçe yüreğinle Aklında bir sürü keşme keş Halbuki haklısındır Ama gelde anlat yüreğine El alem ne deri Sonra uydurursun kurtulmak için bir sürü bahaneler kendini haklı çıkarmak için Uydurursun işte sadece haklı olmadığını sende bilirsin Sen teslim edilmişsindir senden öncekilerce Yırtamasın Parçalayamazsın onları Damlatırsın kanını yüreğine Devreye hemen girer bir şeyler hayattan öğrendiklerin En başta el alem ne der Makamın mevkin gelir ardında Ye kürküm ye ye dünya Kartvizitin Vs vs Hayat yoktur içinde Bir suskunluk çöker yine yıllar sonra içine Keşke Keşke Keşke der gidersin hiçliklerinle bilinmezliklere Recep Yeşil Ataköy... |