VAH HASAN DAYIM
Yuvasız bir kuş misali her dalda.
Ah garip Hasan dayım Hasan dayım... Tesbih eldedir dostum çeket kolda. Vah garip Hasan dayım Hasan dayım... Kendini birden sokaklara attı. Cöpten yedi garip parklarda yattı. Çile aldı dert aldı ömür sattı. Ah garip Hasan dayım Hasan dayım... Çokca girip çıktı dayım kodese. Dört duvarın dili olsa söylese. Mertlikten hiç ödün vemezdi ölse. Vah garip Hasan dayım Hasan dayım... Kendinçe paşaydı kendinçe beydi. Derdini sordum ben başını eğdi. Demedi garip acep derdi neydi ? Ah garip Hasan dayım Hasan dayım... Ayakkabı giyer yumurta topuk. Divane gezerdi hayattan kopuk. Yapmadı hiç hayatı boyu yamuk. Vah garip Hasan dayım Hasan dayım... Hayat ona acı bir çelme taktı. Vurdu sillesini sokağa attı. Gece gündüz garip sokakta yattı. Ah garip Hasan dayım Hasan dayım... Kaderine kızıp dünyaya küstü. Sacları dağınık perişan üstü. Bilmemki neden bu hallere düştü. Vah garip Hasan dayım Hasan dayım... Dostları ondan selamını kesti. Acı çekti çile çekti dert çekti. Dostu olsa derdini diyeçekti. Ah garip Hasan dayım Hasan dayım... Çoktu dostları onun bir zamanlar. Şimdi birtek dostu kaldı hayvanlar. Kuru ekmek yer katığı soğanlar. Vah garip Hasan dayım Hasan dayım... Perişan halde sokakta gezerdi. Dalar giderde kendinden geçerdi. Hep ben sokaklarda ölürüm derdi. Ah garip Hasan dayım Hasan dayım... Yağmur yedi dolu yedi kar yedi. Sokakta yattı kimseler görmedi. Hasta oldu ilaç yoktu ölmedi. Ah garip Hasan dayım Hasan dayım... TAŞGIN,ım vucudunu dert bürümüş. Kısacık hayatta çok acı görmüş. Duydumki geçen kış bir parkta ölmüş. Vah garip Hasan dayım Hasan dayım... H.S:11 20.12.2013 Zekeriya TAŞGIN |