Şiir Ustalarıyla Zamanda Yolculuk
İstanbulu seyrediyorum gözler kapalı
Orhan Velinin gözüyle sevdalı sevdalı Veli garipliğinde kimsesiz ve efkarlı Garipliği satıyorum, alan yok, pahalı Ağır ağır çıkıyorum bu merdivenleri Akşamın hüznüyle ah yanıyor sanki sular Son kuşları izliyorum hayatımda çok özel Ahmed Haşimle gurub vakti bir başka güzel Akif Ersoyla buluşuyoruz bir bulvarda İstiklal marşını okuyor sağnak yağmurda Şehitlere dar gelmeyecek makber gönlümde Bir anka alıp sonsuza uçuyor ufukta Necip Fazıl la ah canım,ölümsüz sakarya Herşey akar su,tarih kıvrım kıvrım akar ya Bir milletle özdeşleşmedi bir şiir daha Öp beni seccadem derken gözyaşı bir derya F.Nafiz Çamlıbelle sessiz gemiyi geziyoruz bir ara Ne kaptanı ne çarkçısı yok hali hazırda Meçhule giden gemi demirli son limanda Rabbim binlerce gemi kalkıyor aynı anda Yahya Kemal Beyatlıyla devam ediyoruz Yaylıyla anadolu turuna çıkıyoruz Han duvarlarında şiirleri okuyoruz Anadoluyu buram buram hissediyoruz Fazıl Hüsnü Dağlarca ile tanışıyoruz bir davette İnsanlar dağlarla bulutlarla hep o mavilikler içinde İnsan nasıl ölebilir yaşamak bu kadar güzelken diyor hoca Kim ölmek ister diyorum hoca,ah keşke elimizde olsa Cahit Sıtkı Tarancı geliyor sonra yanıma Yaş otuzbeş yolun yarısı eder diyorum saygıyla Dante gibi ortasında değil,sonuna geldik ömrün o hızla Hazırlanın o zaman pek yakın diyor o büyük buluşma Muhibbi Kanuni ile söyleşiyoruz bir süre sarayında “Ey çerh-i dil yağmaladın dil mülkünü” diyor o harika şiirinde Gönül sarayı dil mülkü yağmalanmadan temizlenir mi diyor sonra Padişah konmaz o saraya,gönül mülkünü tahsis et yalnızca Hakka Nihat Gülle Şair ve yazar |
harikaydı dizeler saygılar benden herdaim