Simadan sırayla sıladan geçer yol kaşların arasında bir ben
sokak kaçkını dilber dudağında bir sürü ebruli gülüşler azıcık misafiri oldum da
al mı desem mor mu desem tiril - tiril fistanları fısıl - fısıl ne lafları var kadınların sıkça öpüşür sevenler
katarlar geçti az önce raylarımdan tımıl - tımıl size sitemleri vardı türküden dolmuş sonra taşmış ezgiler kokardı dudakları kırmızı laleler
çalıntı bu sabah tıpkı dün. aynısını yaşadım ben önce sarmaşıkların kokusu sonra zencefiller
hatırladım yüreğime doğmuştunuz adınız taze günü hatırlatır çiçeklerden
tedirgin bir haliniz vardı oysa gayet doğal duruşunuz vazom da duruyor diktiğim topladığım lakin size bahsini yapmadığım sakladığım düşlerimden bir iki sır kelime
kurumuş güllere su salınmıyor ki tomurcukları da yok artık eğilip içime çekerim amma nefesim ben kokuyor siz yoksunuz tuvalde
inadına manidar durur hasret sıkıca sarılır sözler düşmeden tutalım istersen mevsim yaprak dökümü yüreğimize sulh gelecek
bakarsınız aniden sırası gelirde önce ben gelirim sonra siz her yer toprak kokar. üstümüze yağınca rahmet
günahlar yazılır mı ödenir mi bilmem razıyım ben...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Su gibi... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Su gibi... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.