AHİRETE İMAN

Ahiret her şeyin sonu demektir.

Dinimize göre ise AHİRET : Birinci sura üfürüşten sonra başlayan cennetliklerin cennete. cehennemliklerin de cehenneme girmesine kadar geçen zamana denir.

Ahiret gününe inanmak inanılması mecburi olan iman esaslarının beşincisidir.

AHİRET GÜNÜNÜN GEREKLİLİĞİ

Ahiret günü Allahın emriyle mutlaka gerçekleşecektir.Fakat biraz düşününce ahiretin olması gerektiği sonucuna da zaten varırız.Şöyle ki ;

1 – Dünya insan için bir imtihan yeri ve zamanıdır.K.Kerim’de ‘’O.hanginizin daha güzel amel ve harekette bulunacağını imtihan etmek için ölümü ve hayatı yaratandır.’’ (Mülk Suresi,2.ayet.)

Dünyada insana akıl ve irade verilmiş,peygamberler ve kitaplarla doğru ve yanlış yollar gösterilmiş ,iyi ameller işlediği takdirde mutluluğa ulaşacağı,fenalıklar işlerse azaba uğrayacağı bildirilmiştir.Durum böyle olunca bir ömür boyu akıl ve iradesiyle serbest olarak yaptıklarrından hesap vermesi ,verilen nimetleri uygun olarak kullanıp kullanmadığının sorulması gerekir.

2 – Dünya kuvvetlinin zayıfı ezdiği,haksızlıkların her fırsatta işlendiği,sayısız haksızlıkların da yapılabildiği bir yerdir.Her gün sayısız cinayetler işlenir,hırsızlılar vb. fenalıklar işlenir.Bunların hepsinin de dünyada cezasını çekmesi imkansızdır.Eğer bu dünya hayatından sonra hesap ve ceza günü gelmezse ,zulümlerin cezasız kalması,mazlumların hakkının alınmamış olması gerekir.Halbuki adalet,hakkısızlığa uğrayanın haklarının verilmesini gerektirir.İşte dünyada iyilik işleyenin ödülünü alması,kötülük işleyenin cezasını bulması ,adaletin gerçekleşmesi için gereklidir.

3 - Yaptığından hesap vereceğine inanan bir kimse fenalık işlerse ceza,iyilik işlerse ödül alacağını bilen bir insan hareketlerine daha bir dikkat eder.Sorumluluk duygusu olmayan ahiret inancı taşımayan bir insan ,bu duyguyu yaşayan ve ahirete inanan insanlar kadar düşünceli hareket etmesi mümkün değildir.

Yazılıya girecek bir öğrenci ile onun yanında tesadüfen bulunan bir kimsenin aynı durumda olacağını düşünemeyiz.Konuştuğu sözleri kasete alınan,ve başkasının onu dinleyeceğini bilen bir insanla ,bunu bilmeyen bir insan arasında çok fark vardır.

4 – Ahirete inanmak insan için huzur ve mutluluk kaynağıdır.Her canlı ölümü tadacaktır.Ondan kurtuluş imkanı ve çaresi yoktur.Oldukça zengin olan bir kimseye,milyarlarca liralık bir servetten ,bütün bir ömür kazanıp yaptırdığıgüzel binalardan ,fabrikalardan ayrılmanın vereceği üzüntüyü ne giderebilir.Ömrü hastalıklarla geçen,bir gün yüzü gülmeyen bir insan ahirette sonsuz bir mutluluk bulacağına inanırsa sabreder ve gelecek umuduyla kalbinde bir huzur bulur.

Kısaca Ahiret gününe inanan bir insanın hayatı sabır ve şükürle dolu olur.

KABİR HAYATI

İnsanını üç hayatından söz edebilirriz.

A –Dünya hayat (Doğumla başlayıp,ölümle sona erer.)

B-Kabir hayatı(Ölümle başlayıp,kıyamete kadar süren hayattır.)

C-Ahiret hayatı. (Kıyametin kopup,tekrar dirilşten sonra başlayıp,sonsuza kadar süren hayatttır.

Öldükten sonra başlayan kabir hayatında şu noktaları iyi bilmek gerekir

1 – İnsan öldükten sonra, kabre konulunca Münker ve Nekir adında iki melek gelir ve şu üç soruyu sorar.Rabbin kimdir?Peygamberin kimdir?Dinin nedir?Her insan bu üç soruya cevap vermek zorundadır.

2 -Denizde boğulan,ateşte yanan,hayvanlar tarafından yenilen veya yüksekten düşerek parçalanan vb. sonuç olarak kabre konulmayan kimselere de aynı şekilde kabir soruları sorulur.Kabir hayatı denmesinin sebebi genellikle ölenlerin kabre konması sebebiyledir.Kabir hayatının olması için ,ille de kabre konmak şart değildir.

3 – Ölen bir kimsenin kabirde soru sorulması,kabir azabı ve ödülü alması tamamen ahireetle ilgili bir durumdur.Bu durmların nasıl olduğu,kabrin genişlemesi, veya daralması öleninikabirde oturtulmasını dünyadaki kanunlara uydurmak gereksizdir.Bu durumların asllında naasıll olduğunu bilmemiz imkansızdır.Ancak unutmamak gerekir ki bu sayılanlar aslında hiç olmayacak şeyler değildir.Allah’ın her şeye gücünün yettiğine ve dilediğini yapacağına inananlar kabir hayatı hakkında peygamberimizden bildirilenlere gönülden inanırlar.

4 – Ölen bir kimse için kabir hayatı ne zamaana kadar devam edecek?Bu konuda kesin bir bilgl yoktur.Fakat insanların diriltilmesinden bir süre önce olsun kabir hayatının biteceğin anlaşılmaktadır.

KIYAMETİN KOPMA ZAMANI

Kıyamet hakkında iki önemli konu vardır.Bunu çok iyi bilmek gerekir :

1 –Kıyametin ne zaman kopacağını Allah’tan başka kimsenin bilmesi mümkün değildir.Bu konuda saddece Allah’ın bilgisi vardır.

2 – Kıyamet günü verilecek hesap için hazırlıklı olmak onun zamanının bilinmesinden daha önemlidir.İnsana düşen;hiçbir zaman elde edemeyeceği bir bilgi için kafasını meşgul etmekten çok o günde kendine fayda verecek amellere devam etmektir.

KIYAMETİN KOPMA ZAMANI

Kıyametin ne zaman kopacağını kimse bilemese de onun yaklaştığını ifade eden bazı işaretleri vardır.

Gökte kümelennen bulutlardan yamurun yağacağı tahmin edilebilir.Hatta yağmasından önce bir rüzgar arkasından da bir iki dakika sonra yağmur damlalarının düşeceğini anlatır.Denizdeki ballıkların birden bire kara vurması kopacak bir fırtınaya işaret eder.Ağaçlarda açan çiçekler ,verecekleri meyveye işaret eder.

Kıyametin de kopmadan önce bazı işaretleri vardır.Bunlar peygamberimiz tarafından bildirilmiştir.Kıyamet alametleri İslam bilginleri tarafından iki kısma ayrılmıştır:
KIYAMET ALAMETLERİ

1 – KÜÇÜK ALAMETLER

Peygamberimizden bize nakledilen kıyametin küçük alametlerin bir kısmı şunlardır:

A – Emanete ihanet etmenin çoğalması,

B –Bozguncuların çoğalması,

C – Adam öldürme olaylarının çoğalması

D – İnsanların dostlarına bile kötülük etmesi

E – Güvenilir kimselerin azalması,

F – Büyüklerin sözlerinin dinlenmemesi,

2 – BÜYÜK ALAMETLER

Kıyametin iyice yaklaştığını gösteren,hadislerde bildirilmiş on tane işaret vardır:

1 – Dumanın çıkması :Bu dyman bütün yeryüzünü kaplayacak insanlar nezleye tutulmuş veya sarhoş olmuş gibi bir hal alacaklardır.

2 – Deccal :İlahlık iddiasında bulunaacak,çirkin bir yaratık.

3 – Dabbatül-arz: Mümin ile olmayanı birbirinden ayırt edecek bir varlık.

4 – Güneşin batıdan doğması:Güneş bir defaya mahsus batıdan doğar ve yine batıdan batar.Bu,bir Cuma gününe rastlayacaktır.Güneşin batıdan doğması ile artık tövbe kapıları da bir daha açılmamak üzere kapanacaktır.

5 – Hz.İsa’nın inişi:Deccal’ın bozgunculuğunu bitirip,onu öldürmesi

6 – Ye’cüc ve Me’cüc :Din ve millet tanımaz insana benzeyen yaratıklar.

7 – Doğuda bir yer çöküntüsü

8 – Batıda bir yer çöküntüsü

9 –Arap yarımadasında bir çöküntünün olması

10 –Hicaz tarafında büyük bir ateş çıkması.



KIYAMET İLE İLGİLİ BİLİNMESİ GEREKENLER
1 –Kıyamet ve ahiret bizim için tamamen görünmeyen bir alemdir.Bu yüzden kıyamek ve ahirete ait bilgi,sadece K.Kerimin ayetlerinden ve peygamberimizin hadislerinden alınır.Bundan dolayı bir kimsenin kişisel görüş ve düşüncelerini,olduğu gibi almak ve kabul etmek veya televizyonlarda,kitaplarda görülen her bilgiye itibar etmemek gerekir.

2 –İnsanlar ancak gördüklerini anlarlar.Bilmedikleri bir şey anlatılırken mutlaka bildikleri şeylerden örnekler verilir.Böyle yapılmadığı takdirde anlama imkanı yoktur.Bundan dolayı kıyamet ve ahirete ait anlatılan bir şey çok zaman bizim görüp bildiğimiz bir şeye benzetilmektedir.Sur mizan,sırat köprüsü.............gibi.

Bütün bunlar bugün için bizim görüp bilme imkanımız olmayan şeylerdir.Aslına inanmak,fakat özelliği ile fazla ilgilenmemek gerekir.

KIYAMET İLE İLGİLİ OLAYLAR

İnsanın ölümünden,ahiretteki son varacağı yere kadar birçok olay meydana gelecektir.Bu olayları şöyle sıralamak mümkündür:

1 _ SUR VE SUR’A ÜFLEME :Sur, Peygamberimiz tarafından;melek tarafından üflenen bir boru diye anlatılmıştır.Bunu yapmakla İsrafil meleği görevlidir.İsrafil a.s. Suru iki kere üfleyecektir.Birincisinde bütün evren yok olacak,ikinci üfleyişte ise Ahiret hayatı başlayacaktır.

2 - HAŞR .Ölülerin tekrar dirilmesidir.Sura ikinci üfleyişte Allahın emri ile ölenler tekrar diriltileceklerdir.İnsanı ilk defa yoktan yaratan Allah ,ikinci defa yaratmakta da hiç zorlanmaz.Nasıl ki bir meyve yenilir ve onun çekirdeğinden tekrar meyve ağacı ve tekrar meyve biterse ölen bir insanın tekrar diriltilmesi o şekilde mümkündür.

3 – DEFTERLRİN DAĞITILMASI :Tekrar diriltilen insanlar Allah’ın huzurunda toplanırlar.Burada sıra halinde dururlar.Dünyada melekler tarafından tutulan amel defterleri kendilerine dağıtılır.Bunların bir kısmına sağ taraflarından,bir kısmına da sol taraflarından dağıtılır.Amel defterleri sağ taraflarından dağıtılanların hesbı kolayca olur.Sol taraflarından verilenler ise hesap verirken zorlanacaklarddır.Bu kitaplarda dünyada iken yapılan her şeyi,büyüğüyle,küçüğüyle yazılmış olacaklardır.

4 – VAKFE VE HESAP .Mahşer yerinde herkesin Allah katındaki yerine ve derecesine göre ,uzun veya kısa bir beklleyişi olacaktır.Buna vakfe denir.Allah burada insanları teker teker hesaba çeker.

5 – MİZAN : Amellerin tartılması demektir.Hesaptan sonra her insanın ameli burada tartılır.Sevabı ağır gelenler cennete girecek,günahı ağır gelenler de bir süre Cehennemde kaldıktan sonra Cennete gireceklerdir.

6 – SIRAT : Yol anlamına gelir.Cehennem üzerine kurulan ve herkesin geçeceği bir köprüdür.Buradan geçmek dünyadaki imanına,ibadetlerine,ahlakına,Allah’tan korkmasına bağlıdır.

7 - HAVZ : Kıyamet günü,peygamberlere Allah tarafından verilen havuzlar bulunacaktır.Her peygamber ümmetinden hak etmiş olanlara,oradan i.ilincei bir dadha susuzluk çekmeyecekleri,sütten daha beyaz,miskten daha kokulu bir su içeceklerdir.

8 - ŞEFAAT : Ahirette günahı sevabından daha çok olduğu için cehenneme girme durumu olan günahkarlara sahip çıkarak,onların adına Allah’a yalvarıp,afedilmelerini sağlamaktır.

9 – CENNET VE CEHENNEM : Cennet Allah’ın iman edenlere ödüllerini vereceği ,Cehennem ise isyan edenlere ve inanmayanlara cezalarını çektireceği yerdir.Cennetin ödülleri de cehennemin cezaları da insanların şimdiye kadar görmediği şekilde çok farklıdır.Cennet sonsuza kadar var olacaktır.

Cennet ve cehennemin nasıl yerler olduğunu Kuran ayetlerinden anlıyoruz.Buna göre cennet,içinde ırmakların aktığı,altın yakut,zümrüt gibi değrli şeylerden yapılmış köşkler bulunduğu ,türlü türlü meyvelerin yer aldığı ,güllük,gülistanlık bahçeler olarak tanıtılmaktadır.

Cehennem ise yakıtı insanlar ve taşlar olan bir ateş yığını olarak tanıtılmaktadır.Burada Allah’a ve ahiret gününe inanmayanlar ile,Müslüman olduğu olduğu halde ısrarla günah işleyenler kalacaklardır.Yüce Allah’ın bağışlaması boldur.Ölmeden önce,işlediği günahlardan tövbe eden,pişman olan kullarını bağışlar.Bu nedenle Yüce Allaha bol bol tövbe etmek gerekir.

Günahkar olduğu halde tövbe etmeyen Müslümanlar günahları kadar azap çekerler.Daha sonra onlar da cennete girerler.Ancak Allah’ı ve ahiret gününü inkar edenler sonsuza kadar cehennemde kalırlar.

Cennet ve cehennemde Yüce Allah’ın adaleti tam olarak gerçekleşecektir.Dünya ahiretin tarlası olduğuna göre ,burada ektiklerimizi orada biçeceğiz.

Bu konu ile ilgili olarak Yüce Allah K.Kerimde

Yüce Allah hiç kimsenin cehenneme girmesini istemez.Eğer bir günah işlemişlerse,hemen ardından tövbe etmelerini ve bir daha o kötülüğe dönmemelerini ister.Onları bağışlamak için fırsatlar tanır.Bu nedenle,iyi bir Müslüman ,yaptığı kötülükten dolayı hemen tövbe etmeli ve bir daha o kötülüğü yapmamaya çalışmalıdır.

Misafiriz fâni yerde,
Ademoğlu düşmüş derde,
Mayın vardır her yerde,
Sonsuzluğa devam eder.

Gülen yüze hasret kalmak,
Şehvet ile vara konmak,
Temmuzda kanı donmak,
Emekler olmasın heder.


Çile yükü ne çok ağır,
Kulak duymaz çok sağır,
Rahatlarsın her gün bağır
Umrunda mı acep ne der?

Gülen yüzler gülmez oldu,
O güzelim beden soldu,
Dünya senide mi kovdu,
Kalmamış hiç bir keder.

Musallada yatan kişi,
Çok genç idi henüz yaşı,
Oynatırdı dağı taşı,
Münker nekir’e ne der.

İbret alan boş gitmez,
Uğraşma ilaç kar etmez,
Dönüp arkasına bakmaz,
Toprak Ana senide yer.

12 Ekim 2013 İSTANBUL

Ferhan DEMİRAL(9)