KALK ARTIK AYASOFYAŞerefli tarihinde, boynuna demir halka Takan küflü zihniyet baharla eriyecek Sakladığın umudu sabıra katıp çalka. Hürriyet meşalesi yakında türeyecek. Kapını kapatanlar beter olsunlar beter! Sana layık görülen bu kadar zulüm yeter! Acını hissetmeyen yiğitler zaten kofya Benim Yüce mabedim; kalk artık Ayasofya! Yetmez mi süründüğün nerdeyse asır oldu? Taze fetih beklersin, yetişecek Fatih yok. Eski mesut avluna türlü misyoner doldu Örtünü yırtışları, bağrıma saplanan ok. Hainler beslemişim, bağcıklarım yılanmış Müze şu bu bahane, restorasyon talanmış. Acını hissetmeyen yiğitler zaten kofya Benim Yüce mabedim; kalk artık Ayasofya! Mahzunsun vatanında nefesin zaten kısık Mihrabından tekbirler arşa yukarı çıkmaz. Sultan Ahmet’in bile ne kadar yüzü asık Sana dua etmekten birazcık olsun bıkmaz. Yetişin inananlar bağrım nasıl yanıyor, Dert ciğere oturdu için için kanıyor. Acını hissetmeyen yiğitler zaten kofya Benim Yüce mabedim; kalk artık Ayasofya! Yemin olsun zamana; soyumdan gelen nesil Tülünü aralayıp, elinden kaldıracak. Dedesi Fatih gibi inançlıdırlar asil Seni azat ederek mehteri çaldıracak. Ne olur şimdi doğrul Hâk Muhammet aşkına Gücünü toparlayıp vur şamarı şaşkına. Acını hissetmeyen yiğitler zaten kofya Benim Yüce mabedim; kalk artık Ayasofya! İsmail Süklüm (Şiirime yorumlarıyla destek olan gönül dostlarıma sonsuz teşekkürlerimi sunarım) 9 ARALIK 2013 KASTAMONU |
Öncelikle böyle veciz bir şiir için sizi tebrik etmeliyim.
Neden derseniz artık maneviyatın umursanmadığını sanırdım.
Hele de Ayasofya ya kimsenin (şairlerimizin özellikle) pek itibar etmediklerini görürdüm.
Bu daireye kendim de dahilim. Aslında hep istemiştim bir AYASOFYA şiiri kaleme almayı. Bir de ÇANAKKALE'yi.
Şaşırdınız değil mi? ALMILA KARGÜLÜ'nün bu iki konuda nasıl şiiri olamaz dediğinizi duyar gibiyim.
Ama maalesef olmadı. Zira ne zaman AYASOFYA ya bir şiir düşünsen yanımdakiler "boşver "derlerdi.
İşte bu yüzden şiiriniz benim için daha bir anlamlıdır.
Şimdi şiire gelirsek; muazzam güzel olmuş.
Mahzunsun vatanında nefesin zaten kısık
Mihrabından tekbirler arşa yukarı çıkmaz.
Sultan Ahmet’in bile ne kadar yüzü asık
Sana dua etmekten birazcık olsun bıkmaz.
demişsiniz ya, Evet hayatımda bir kez gittim (2006 haziran dı sanırım) Sultanahmede ve o gün hissettim mahzunluğunu. Ayasofyanın hıçkırıklarını ilk o gün hissettim.
Çünkü ötede Ayasofya boynunu bükmüş adeta iç çekiyordu. Yanımdaki çok kıymetli bir arkadaşım vardı. Ayasofya onun da can sızısıdır ki bana demişti ki, "Kargülü Ayasofya ya layık bir şiir bekliyorum senden. " Söz verdim o gün yazarım dedim ama demek ki verdiğim söze sadık kalamamışım. Sözümün eri değilmişim demek.
Heyhat, aradan kaç sene seçti ve Ayasofya hala mahzun
Ayasofya hala küskün
Ayasofya hala yaralı
İç geçiriyor sahipsiz kalmış, ürkek bir ceylan gibi
ne zaman AYASOFYA deseler ben o hıçkırığı duyarım.
Şimdi de duydum şair.
O yüzdendir sayfanızda bu kadar oyalanışım.
Sizi bütün içtenliğimle bir kez daha tebrik ederim.
Kalbi Selamlarımı gönderiyorum ihtiram ile..
K/argülü kardeşiniz.
ALMILA KARGÜLÜ tarafından 1/2/2014 4:49:42 PM zamanında düzenlenmiştir.