AKGÖL Ereğli Sazlıkları
AKGÖL Ereğli Sazlıkları
Bütün cıplaklığım,Masmavi tenim,yem yeşil göğsüm ile, sere serpe yerde uzanmış duruyordum. Arada bir dalgalanıp,ılgıt ılgıt esen,seher rüzgarlarıyla, eteklerimi yelpaze yapar,etrafıma sularımı, öylesine şakacıktan,savururdum ben çocuklar. Beni bilmezsiniz,bilemezsiniz siz çocuklar.. Hani dedeleriniz kamış derer babalarınız yüzerdi ya. İşte ben o masalsı anlatılan AKGÖL’Ereğli sazlıkları, Ben Bozkırın matemli nazlı gelini,AKGÖL,üm işte.. Şimdi ise geride kalan;bir hayat ki,bendeki,mahçup ve hüzünlü. Yaralıyım yaralı,hastayım can çekişen.bir yılan gibi sessiz ve derinden, en can alıcı yerimden.soktu beni soktu,insan denen bir mahlukat. Can suyum yok,İvrizim yok,Kanetim yok. Toroslardan sırıl sırıl ,bağrıma,döşüme akan suyum yok.. İnönü deresi bakmaz,deli çayım akmaz,canım takatım kesildi işte. Beni bilmezsiniz siz çocuklar,beni bilmezsiniz.. Ben topragın döşüne,sere serpe uzamış, Kamışı bol Bozkırın matemli nazlı geliniyım işte.. Şimdi ise Geride kalan;Bir hayat ki,bendeki ,mahçup ve hüzünlü. Artık; ne gökyüzü ağlar,ne dereler çağlar.. ne çırıl cıplak dağlar, ne tozlu yollar... nede bağlar bahçelar ağlar, Artık semada tektük uçuşan Atmaca,Kartal,Kerkenez kuşları ağlar oldu. Aglayın ağlayın sizde ağlayın,ağlayın çocuklar.. Kuşlar gelmez,Turnalar Bülbüller ötmez... Kazlar Ördekler yüzmez,Balıklar beslenmez oldu.. Köylüler çiftçiler kamışım deremez,Koyunlar suyumu içemez oldu. Çığlığımı,feryadımı kimsecikler duymaz.. Ne Düdenim kaldı,nede bir gelenim gidenim.. Bir ölümcül suskunluk bir ölümcül sessizlik boğar beni.. Suskunum...Matemim,yasım var. Ben Akgöl değil,,ben Akçölüm artık,vebali boynuna,beni bu hallere koyanlara. Unutun,unutun artık beni,sizde unutun sizde çocuklar..unutun,unutun. Artık anılarda kalan,belki suyuma dalan,birkaç köy delikanlısı, belki bir avcı anısı, belki bir boğulan bir avcı yası. Belki geçmişin,geçmemişine bir ükte sızı konduran canın acısı. Şimdi,şimdi çırıl çıplak dağlar, toz toprak içinde, Toz toprak içindeki, çırıl çıplak tenime baksınlar artık.. Baksınlar,yanımdan yolumdan geçen,vurdum duymaz insanlar. Şimdi ise benden geride kalan;bir hayat’ki bendeki,mahçup ve hüzünlü.. ........28.11.2013 Resul Civcik"Ozan Resuli"-Ayrancı/Karaman Not;Bu şiirim İçanadolu Bölgesinde Konya’nın Ereğli ve Karaman’nın Ayrancı ilçesi sınırları içerisinde bulunan, Ereğli Sazlıkları olarak bilinen ve , bir zamanlar 24 bin hektar alanda masmavi suları bulunan, yemyeşil kamışları,sokarıkları olan 200 çeşit kuş türüne ev sahipliği yapan, ve onlarca çeşit balığı bünyesinde barındıran Akgöl’ün öyküsüdür. * Aköl’ü kurutmalarının iki nedeni varıdı, 1.si bölgede sıtma hastalığının yaygınlaşması üzerine, o dönemin bürokrasisi Akgölü ıslah etmekle çözümü buldu. 2.cisi bir rant cıkar menfaat uğruna bilinçli şekilde , 1985 yılından başlayarak 2000,li yıllara gelindiğinde tamanen kurutuldu. Ve bir müddet sonra bir israil tarım şirketi olan Uspete, 49 yıllığına belli bir alanı kiralandı. İşte bu şiirin hazin öyküsü acı öyküsü de böyle. Şiirim AKGÖL için yazılmış olup,tüm çevre ve doğa dostları, Ereğli,Karapınar ve Ayrancılı,lara hitaf olunur. |