Bu Uzun TörenYıpranmış bir bulut getirsen diyorum mutlaka biraz ben masalarda bırakılmış ağır uyku Kıpırdamadan öyle öyle dingin yağmur nasıl iniyorsa yalın geceleri biryerde buluşup yüreğine koy beni gökyüzü kopsun mu kopsun mu dünya kalkıp gidecek oluyor deniz ayakuçlarımdan -ne zaman güzellik tutacak olsa beni Kuruyan dallarıma neft sürgün kaşlarıma sürme nasılsa hain ve yaralıyım şimdi Seni iyi diyarlara seni nehirlere ama neden ben hep yadırgarım ölümü adım geçince |