MUKADDES YOLCULUK
Sonsuz,mukaddes bir yolculuğa çıkmışız
La mekan şehridir,kaf dağıdır menzilimiz Elimizde ilim ve hikmetin sönmeyen meş’alesi Kalbimizde,Hak yolu gösteren kur’an pusulası Sadrımızda gizli iman ve ihlas haritası İçimizde kor gibi yanan ilahi aşkın yalazları Ölümlüler diyarında bengisu arıyoruz,can pahasına Ta ezelden ’’münkesirdir kalbimiz’’ Hak’tan başkasına Etrafımıza yağıyor,şeytanın vesvese şarapnelleri Basiret nurumuzla yanıyor,karanlığın gölge süvarileri Bismillah açılıyor önümüzde nurani ufuklar Bismillah dağılıyor etrafımızda sisli bulutlar Bin bir hile tuzağına rağmen,yeniyoruz iblis ordusunu Yerle bir ediyoruz güllelerle tağut’un kahrolası düzenini Yedi başlı ejderhayı öldürüyor sihirli kılıcımız Kınında uyumuyor nefsi öldüren zehirli hançerimiz Bismillah açılıyor gözümüzden zulmet perdeleri Bismillah açılıyor gönlümüzden nur perdeleri Bismillah uzaklaşıyor göğsümüzden nefsin kara levhi Bismillah uzaklaşıyor gönlümüzden iblisin kor alevi Biz zaman yolcusuyuz,gurbetten öz vatana seferimiz Cennette cavidanı özlüyor sonsuzluğa açılan sadrımız Ölümsüz sevgiliye, kadim dosta ölesiye hasretiz Biz ki gözü yaşlı tuba yolcularıyız,ahrete seferimiz Biz bezm-i elest’te “beli dost” diyenleriz Biz has bahçeden koparılmış kanayan gülleriz Biz sahn-ı çemende figan eden bülbül-ü nalanlarız Biz altın kafeste ah vatanım! diye giryan edenleriz Biz lisan-ı hafiyle Hak’kı Hak ile zikredenleriz Biz gerçek aşkın seline kapılmış,fırtına kuşlarıyız Biz Hak’kın cezbesiyle sürüklenen sefineleriz Biz Allah tan başka kimsesi olmayan garipleriz Biz,derya gönüllü,gül yüzlü hakikat erenleriyiz Biz Fakr-i fahri sultanının adsız bendeleriyiz Değme yiğitlerin ayakları kaydı bu çetin yolda Nice serdengeçtilerin başları kesildi bu meydanda Nice başbuğluk taslayanlar boğuldu bu ummanda Nice deryalar geçtik; hakikat şehrine kavuştuk sonunda Korku ümit kanadımız,Muhammed gerçek adımız İhlaslıdır imanımız,Haktan alırız gücümüz ’Levlake Levlak’ sırrına bağlıdır kalbimiz Biz vahdet ummanına benlikten soyunup girenleriz Biz,mürşidini Hak bilen, himmet erleri,yarenleriz Biz, şeriat gemisinden inip hakikat denizine dalanlarız Biz eşsiz inciyi can sedefinde bulup çıkaranlarız Biz sahn ı çemende inleyen bülbül-ü nalanlarız İhtiyar-ı mevt ile erdik ’mutu kable en temutu’ sırrına Açıldı can gözümüz bir seherde,Habib-i Kibriya hürmetine Nice tufanlar sonunda vardık salimen ol dostun sahiline Binbir vadiden geçerek vardık,onurla ahiret alemine Tevazu kadehinden içtik tertemiz şaraben tahuru Dost ile kılarız namazı, tutarız urucu,iftarı sahuru Sekinet indi üstümüze,vekar indi şen gönüllerimize Bildik İslam’ın aslı arınmakmış,nur yağar üstümüze Gördük Hüdayı La yazeli,inandık ölümsüz sevgiye Cümle varımızı yüce Rabbimize verdik hediye Biz, Rahmanın kapısında eli bağlı azatsız köleleriz Biz,mana kılıcıyla can veren, Hakka kurbiyyet kuranlarız Başını Haktan gayriye vermeyen hakikat şehitleriyiz Rahmanın kokusunu bin yıllık yoldan alan mana erleriyiz Biz iki cihan mülkünü bir nefhaya satan bezirganlarız Biz zahiren fakir,mana da zengin hakiki defineleriz Biz benlik libasından soyunan,nefsen yaşayan ölüleriz Biz cümle amelini ümmetin asilerine bağışlayan cömertleriz Hakkın emanetinde olan,şanlı şerefli müflisleriz Biz Haşri-Neşri bu alemde gören kıyamet şahitleriyiz Biz mahşerin habercisi,görünmez bin atlı süvarileriz Biz kayıp şehri gönülde bulan,hakiki definecileriz Biz aştık kaf dağını,Zümrüd-ü Anka olup gizlice Okuduk kainat kitabını satır satır, hece hece Biz tuba ağacının yeryüzüne sarkan meyveleriyiz Doğruluk sermayemiz,takva azığımız,ihlas hazinemiz Doğruluk otağında,güçlü padişahın katındadır makamımız Hakikat ummanından eşsiz mana incisini çıkaranlarız Ne yere göğe konmaz ibadetlerimiz,hasene lerimiz Ne de ruhbanca bitimsiz çilelerimiz var bizim Bizi ’Muhammedi muhabbet’ yüceltti seçilmişler katına Elem ve musibeti cana minnet bildik onun hatırına Bizim cennetimizde meleklerle ilişki yoktur haşa! Nefsani sıfatlar huri,gılman yok cennetimiz de cinsel temaşa Melekler secde etmiştir Rablerine ademin şahsında Keza asıl cehennem ateşi, Hak yakınlığını kaybetmektir bizce Biz şehvet, gadap gayyalarına dalmayız sefilcesine Dedim ya benzemez bizim dinimiz sizin dininize, Bizim dinimiz tevhit dinidir,şaşı bakmayız Rabbimize Nice cevr ü cefa çekeriz,isyan getirmeyiz kalbimize Bizim dinimiz aşk ile yanmak,Allahla bir ve beraber olmaktır Beden kabrinden ölmeden önce silkinip mahşere uyanmaktır Yüzümüzü yerin ve semaların Rabbına çevirdik Tam bir yokluk ve hiçlikle, hakiki kıblemize döndük Müşriklerden değiliz,geçtik şirki hafiden şirki zahiriden Kul hakkı,yetim hakkı yemeyiz geçtik cümle haramdan Rabbimizle bir olduğumuz an yok olur cümle mevcudat,felek Giremez araya ne ne mürsel nebi,ne de mukarrep melek Değişmeyiz bir anlık vecdi binlerce yıllık ibadete Hakikat seccadesinde kılınan bir gönül secdesine Tek korkumuz dalıp ta gaflet ve delalete aniden Tart olmaktır huzur-u Rabbul Aleminden Tefekkürle silindi gözümüzden,adem ve cümle alem Mülk,melekut,ceberut deryası Lahut’a döner her dem Bildik onsekizbin alemde,alıp veren gelip giden Ondan gayri mabut,mevcut yokmuş ezelden Abit, mabut birmiş gayri yokmuş alem de esasen Bu gerçeği kavra anla,sende geç ikilikten Biz varlık günahından mana guslüyle yıkananlarız Bildik islam ın aslını, masivadan,siva’dan dahi arınanlarız Bizim secdemiz yalnız ve bir tek Alemlerin Rabbinedir Namazımız şeksiz şüphesiz; mirac-ı Muhammedidir Dosdoğru kılarız,namazı huşu,huzu’muz Alemlerin Rabbinedir Orucumuz fani olan her şeyden Hakka,hakikate yücelmektir Zekatımız can emanetini Cenab ı Hakka geri vermektir Haccımız ölümsüz sevgiliyi,yüce bir gönülde tavaftır Hicretimiz nefsaniyetten rahmaniyetedir Halvetimiz hakla tenha olmak,celvetimiz Rabbimizledir İsteyerek Rabbimize seve seve gideriz İrade,kuvvet,kudreti nefsimizde görmeyiz Teslimiyet şanımızdır,’feveylül lil musallileriz’ Taktir-i ilahiye, kayıtsız- şartsız itaat edenleriz Azmedip çalışmadan hidayet beklemeyiz Resule ittiba etmeden şefaat dilenmeyiz Hayır ve şer Hak’tandır başkasından bilmeyiz Kimseye tan etmez,kin nefret gütmeyiz Ruhumuz Rabbimizin kudret elinde ezelden Parolamız “la- şerikele Leke hamden” Sıratı müstakimi bu alemde geçeriz Şeriat,tarikat hakikati marifeti bir edenleriz Tevhit hançeriyle şerh edildi bizim sinemiz Çıkarıldı bir bir, tüm günah işleyen damarlarımız Biz katresini ummana salan gayb erenleriyiz Biz canı canana kurban eden, aziz müminleriz Biz mukaddes vadiye nalınsız varlıksız girenleriz Biz çile adamıyız bu yüzden şerha şerha yüreğimiz Bu yüzden sığdı gönlümüze yüce Rabbimiz Hak ile aramızda la perdesini silenleriz Biz minareleri ta arşa doğru uzayan,bir camiyiz Yüce bir gönül mabedinin kutlu cemaatiyiz Biz hakikat şehrine ölmeden önce sefer edenleriz Biz insanlık onuru için nefs ile cihat eden ruhanileriz Biz mukaddesatı hiçbir şeye değişmeyen Melamileriz Seher vakitlerini Hak’ka naz niyaz ile geçirenleriz Dost nesimiyle ölüm uykusundan silkinip kalkanlarız Biz kalplere sevgiyi nakşeden hakiki sarraflarız Biz Hakkı yansıtan saf gönül ayineleriyiz Biz ’’İsmi Azam’’ duasıyla Hakkı anan zikir ehliyiz Biz ehli beyt aşığı,evlad-ı resulün bendeleriyiz Biz külli şey’in mevcudunda Hakkı görenleriz Biz Üveys’in kokusunu yemen ellerinden alanlarız Biz Hak yolunda canını canana koşulsuz verenleriz Bilinmek sırrıdır şanımız, Kenz-i mahfidir can özümüz Ahlakı Muhammediyle yeşeren can gülleriyiz Biz cümle alemin derdiyle dertlenen gönül fedaileriyiz Ruhları iman kandiliyle tutuşturanlarız Biz Rahmeti gazabını geçen,Rahmanileriz Biz can gözünü açan emanet sırrına can verenleriz Biz kulağında elestü çağrısını duyan Rabbanileriz Biz güneşin cezbesiyle dönen mevlevi pervaneleriz Biz ateşten gömleği eğnine giyen yiğit Nesimileriz Biz Enel- Hakk’ın firaşına düşen Hallacı Mansur’larız Biz Allah’tan gelip ona dönen fırkayı nacileriz Rehberimiz Hazret-i Kur’andır Kuranla ikiz olan kamil insandır Biz tevhit okulunda mana okuyan öğrencileriz Biz aklı,kalbi ruhu ’’külli men aleyha fan’’da bir edenleriz Biz ezelde saçılan ilim aşk ve hikmet nurunu alanlarız İstidad ceverini,fıtrat ve asaletimizi bozmayanlarız Biz tebdil-i kıyafet gezen padişahın,sadık sefirleriyiz Rehberimiz Kur’anla ikiz olan,mürşid i kamilin bendeleriyiz Şan,şöhret,mevki makam bilmez en çömezimiz Biz hakikat sarayında,eşsiz padişaha hizmet edenleriz Asla aman vermeden, nefse levm edenleriz Biz ateşten gömleği giyen Hallacı Mansur, yiğit Nesimileriz Biz ilahi rıza uğrunda yaşayıp ölmezden önce ölenleriz Biz ki ilahi aşkın okuyla vurulmuş,ceylanlarız Bilinmek sırrıdır şanımız,Kenz-i Mahfidir can özümüz Pak ve temiz olarak Hakka dönmüşüz gönül yüzümüz Biz ki gök kubbede hoş seda bırakan Rabbanileriz Biz ki meşk ile,sonsuzluğun bestesini yapan neyzenleriz Biz ki yaşayıp zevk etmeden din,imanla övünmeyenleriz Külli şeyin Hak mevcudun bir gören muvahhitleriz Biz aşk ve tevhit okulunda ilmi ledün tahsil edenleriz Biz ilahi iradeye teslim olmuş fırkayı nacileriz Biz sılayı rahm eden,Alahtan gelip ona dönen velileriz Biz tedbili kıyafe gezen padişahın yeryüzü bendeleriyiz Biz kaf dağını aşan ölümsüz Zümrüd ü Anka kuşlarıyız Biz masallarda sözü edilen kaf dağı yolcusuyuz Yetmiş iki fırkanın dinine tek gözle bakanlarız Biz sorgu sualini bu alemde Hakka verenleriz Ölümsüz Zümrüdü Anka’dır,can kuşumuz Bizim yolumuz asandır,yoktur yokuşumuz Biz ki,Allah’tan asla ümit kesmeyenleriz Biz dostun elinde ruh üflenen sihirli neyleriz Biz rahmet ummanında yol alan sefineleriz Biz Hak yolunda cihat eden adsız cengaverleriz Ehlullahtır,Hak yolu erleridir cennette komşumuz Kimse tanımaz bizi,bu alemde kaybolmuşuz Nihat Gülle Şair ve yazar |